Teşekkürler Montella...

Hollanda karşısında aldığı talihsiz ve hak etmediği sonuç ile “son 4’e kalamayan” ama milyonlarca Türk’e “bayram havasında, heyecan dolu bir süreç yaşatan” A Millî Takımımızın Teknik Direktörü Montella için “Seni unutmayacağız Hoca’m, teşekkürler” cümlesi, “Öcal Uluç’un  hissiyatını” özetleyecektir!..

 

Diyorsun ki; “Sonuca baktığımızda üzgünüz. Şampiyona başladığından bu yana oynadığımız oyun, takım ruhu, ülke birlikteliği, kazandığımız kimliği düşününce gururluyuz. Bütün futbolcularımızın alınlarından öpmek lazım. Maçları anlama, yorumlama, hemen adapte olma... Harika işler yaptık. Hayallerimiz vardı ama bunu hayal kırıklığı olarak algılamamak lazım. Takımımla gurur duyuyorum.”

 

Ne kadar haklısın Hoca’m… Evet bizler de “Millî takımımızla gurur duyuyoruz” ve de hocası ile de!
Göreve geldiğinde, Uluslar Ligi’nde “Lüksemburg’lar seviyesindeki kümelere düşürülmüştü” millî takımımız! UEFA ve FIFA sıralamalarındaki yerimiz, utanç verici idi…

 

O çukurlardan çıkardın ve Avrupa’nın son 8’ine getirdin… Hatta Avrupa’nın futbol otoritelerinin, hocalarının, futbolcularının, basınının ünlü kişilerinden “övgüler alarak” ve “haklı” olarak “Avrupa 5’inciliğini hak eden bir ekipti, Türkiye” ifadeleriyle nitelendirilen bir konuma yükselttin, millî takımımızı…
Biraz şansla son dörde kalabilir, hatta “finali bile” oynayabilirdin… Hem de turnuvanın “en genç iki takımından biri” olan bir takımla…

 

Ve de diyorsun ki; “Eylülde Uluslar Ligi başlıyor. Üst lige çıkmak istiyoruz. Daha sonra hedefimiz DÜNYA KUPASI olacak. Burada olup meyveleri toplamak isterim, bir endişem yok, oyuncularımızın birçoğu çok genç. Bu takım daha fazla saygı görecek. 2032 Avrupa Şampiyonası’nda burada oynayan birçok oyuncu 26-27 yaşında olacak. Türk ruhuyla oynadık.”

 

Bu meydan okumana, futbolcuların da “sonuna kadar destek veren” sözleriyle katıldılar. 

 

‘Türk Ruhu’ ile oynayan ve kendilerine de hocalarına da inanan ve güvenen bir kadro var ortada…

 

Sevgili Müdürümüz Sadık Söztutan’a “Güzel bir heyecandı” başlıklı yazısında “Elendik ama ezilmedik. Bu genç takıma sahip çıkılmalı” dedirten bir kadro…

 

Kim sahip çıkacak; önce “hocaları”; yani Montella…

 

Sonra, hem bu takıma, hem de hocalarına sahip çıkacak bir Federasyon Başkanı ve yönetimi…
İşte “bunun garantisi” de, Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin 18 Temmuz’daki genel kurulda “yeniden aday olmasından ve seçimi kazanmasından” geçiyor!..

 

Karar, Sayın Büyükekşi’nin; “adayım” derse, zaten seçimi kazanacaktır!...

 

Sevgili Hasan Sarıçiçek’in dünkü Türkiye’de yazdığı “Hasan Sarıçiçek TFF Ve Seçimleri Yorumladı:

 

Büyükekşi Kazanır” başlıklı yazıyı okuyanlar ve okuyacak olanlar, “…zaten seçimi kazanacaktır” ifademle “ne demek istediğimi” çok iyi anlayacaklardır!..