Türkiye Jokey Kulübü'nde şubat ayında yapılan ve sandıktan "54 - 54 oyluk" bir beraberliğin çıktığı seçimin "yenilenmesine" iki gün kala, geçen hafta cuma günkü yazımda demiştim ki: "Onca çabaya, vaade ve propagandaya rağmen, 'kazanamayan' iktidarın, bu defa işi çok daha zor!.." Ve devam etmiştim: "Yeter artık!.. Bu kulübü çağdaş bir yapıya, çağdaş bir yönetime taşıyacak kadroların iş başına gelmesi şarttır. Türkiye Jokey Kulübü'nde düzen değişmelidir!.." 48 saat sonra Türkiye Jokey Kulübü'nde seçim yapıldı ve iktidar kaybetti; "yepyeni" bir kadro iş başına geldi; hem de "63'e karşı 49 oy gibi" farklı bir sonuçla!.. Yeni başkan Yasin Kadri Ekinci ve ekibini kutlarım!.. Yasin Ekinci sonuçlar açıklandıktan sonra yaptığı konuşmada "Bize oy veren, vermeyen herkese teşekkür ederim. Türkiye Jokey Kulübü'ne en iyi şekilde hizmet vermeye çalışaca ğız. Bütün bu çalışmalarımızı eski başkanlarımızla birlikte, onların görüşlerini alarak yapacağız. Kapım herkese açık olacak. Herkese hayırlı olsun" dedi. Ekinci'nin "seçimden önce" Meclis'te görüşülmekte olan talih ve bahis oyunlarından alınan payları düzenleyen tasarı başta olmak üzere Türk atçılığının önemli meselelerine bakış açılarını ve "seçilirlerse" nasıl bir yönetim olacaklarını açıklayan konuşmasındaki "önemli" mesajları unutmayacak ve hep hatırlayacağız, gerektiğinde de kendisine ve ekibine hatırlatacağız: "Göreve gelirsek, kaynakları sektör önceliklerine göre kullanan, şeffaf, katılımcı, demokratik bir yönetim olacağız" Bitmedi: "Atçılık devlet politikası haline gelmeli. Sorunlara çözüm bulmak o zaman daha kolay olur. Kaynaklarımız birikmiş sorunlarımıza oranla yetersiz. Bu durumda en önemli mesele kaynakları doğru yerlere harcamak. Kimse daha fazla zaman kaybetmek istemiyor. Mevcut sorunlara doğru teşhisler koymak, yüzeysel meseleleri bırakıp gerçek tedaviler üretmek zorundayız. Mesele çok ya da az iş yapmak değil. Mesele doğru işi yapmak. Biz, yapılan her yatırımın sektöre geri dönüşü hesaplanmalı, yatırımlar önceliklere göre yapılmalı diyoruz. Ve bu yatırımların önemli kalemleri mutlaka camiaya danışılmalı, görüş alınmalı. Tabii bu durum sadece bir yönetim kurulu ya da bir başkan meselesinden çok, çağdaş bir yönetim anlayışı, çağdaş bir yönetim tarzı meselesi. Camia olarak sağlıklı ve güçlü bir gelecek planlamak ve elbirliğiyle bunu gerçekleştirmek üzere ortak aklımızı, deneyimimizi ve emeğimizi hep birlikte seferber etmek amacındayız." Bu sözler de gösteriyor ki, TJK ve Türk atçılığı, yıllardır "sorun çözmekten çok sorun üreten", camiada bölünmelere yol açan "Ben" merkezli bir zihniyetin hakimiyetinden kurtulma şansını yakalamıştır. Ekinci ve ekibi, vaat ettiği gibi "şeffaf ve katılımcı" bir zihniyetle ve "öncelikleri" iyi tespit edip, "kıt olan" kaynakları har vurup harman savurmadan, eş - dostu kayırmadan kullanarak, açılan "yeni ve beyaz" sayfanın sonrasında gelecek olan sayfaların da "temiz" kalmasını sağlamak zorundadır. Üyeler "bu ümit ile" kendisine ve ekibine oy vermişlerdir. Hayırlı olsun!..