Tomas'lık bir hakem yazısı!..

A -
A +

Uzun bir süreden beri "hakemler" için, "bir maçta gösterdikleri performansları göz önüne alarak" yorumlar yapmıyordum!.. Eğer "o maçın yorumunu yazıyorsam", sadece "sonuca etki eden" hatalarını ya da "doğru kararlarını" belirtip geçiyordum!.. "Bir maç" ile "idam sehpaları kurup", üstelik "o maçtaki yönetim üzerinden" taaa Merkez Hakem Kurulları'na onun başkanlarına, bitmedi daha da ileri giderek federasyonlara ve federasyon başkanlarına kadar uzanan "komplo teorileri üstatlarının yaptıklarını" doğru bulmadığım için, "onlara benzememeye" azami gayreti gösteriyordum!.. Bu defa "hakem" yazacağım; ama "onlar" gibi yapmayarak!.. "Kim olduğuna" ne maç öncesi, ne de maç sonrası bakmadım, gazeteleri açıp "adını" bile okumadım; "TV başına birkaç dakika geç geçtiğim için" ekranda da adını görüp, öğrenemedim; onun için "o hakemin adını" yazımda geçirmem mümkün değil, zaten "gereği" de yok!.. Benim için hakemin "şu ya da bu olması" önemli değil!.. Ben , "hakemlerin adlarına bakarak" yorum yazmayı adet hâline getirmişlerden değilim, olmam da mümkün değil; ben sahaya bakar, "orada ne oluyorsa" onu yazarım!.. "Kim kimin adamı, kim kimle düşman, kim kimle arkadaş, kim kime yağ çekiyor, kim kime gizli gizli haberler veriyor, kim iki yüzlülük yapıyor" beni ilgilendirmiyor; ilgilendirmez de!.. "Bütün hakemlik hayatları" böylesine "komplo teorileri, iddiaları ve hatta iftiraları içinde geçmiş" olan ve "hakemlik hayatlarında kendileri için bu yönde yazılanlardan fevkalade üzüldüklerini de iyi bildiğimiz" nice "eski" hakem arkadaşımız, "o gün kendilerine yapılmasını istemedikleri şeyleri" ne yazık ki, "genç ya da tecrübeli" demeden "sempati duymadıkları" hakemler için, TV ekranlarında da, gazete sayfalarında da "insafsızca" yapıyorlar; bitmedi, MHK'yı ya da federasyonu, bu kurulların başkanlarını "zor durumda bırakmak" için, adeta kampanyalar açıyorlar; yazık!.. "Ne yazacaktım", nerelere geldim; dönüyorum, asıl konuma!.. Galatasaray - Bursaspor maçının hakemi, "bütün bir maç" sarı - kırmızılı takımı "korudu ve kolladı"; neden?.. Hemen hemen "kritik bütün kararlarında" Galatasaray lehine düdük çaldı; neden?.. Ve neden, Türk hakemleri "Tomas" adındaki futbolcunun "hemen her maçta" attığı "kasıtlı" dirsekleri görmüyorlar, göremiyorlar?.. Hadi, "hocasına bile bir sporcunun ağzına yakışmayan sözleri söyleyen, çok yakışıksız tavırlar ortaya koyan" Tomas'a, "üstelik" geçen sezonlarda "hakkındaki bin türlü iddiayı" sağır sultanların bile duyduğu bu futbolcuya, Gerets'iyle, Adnan Polat'ıyla, gazetelerde günlerdir "Ben Galatasaray'ın padişahıyım" anlamına gelen sözler ettiği yazıldığı hâlde "tekzip etmeyerek" bu haberlerin "doğru" olduğunu herkese anlatan Başkan Özhan Canaydın'ı ile, Galatasaray'ın "futbol yetkilileri" Tomas'ı "nedendir bilinmez" bir kapının arkasına çekip de "Yaptıkların Galatasaray'a, sporcuya, futbolcuya yakışmıyor" diyemiyorlar; peki ama ya hakemler?.. Bakınız, "havadaki ikili mücadelelerde" Tomas'ın dirsekleri "balyoz gibi" işliyor; üstelik çoğu hakemlerin hele hele yardımcı hakemlerin burnunun dibinde, "tık" yok!.. Bu nasıl iş?.. Arda'nın "sahaya çıkarken" şortunun dışında olan formasını görmeyerek, bu futbolcuya 19 yaşında "dokunulmazlık veren" hakemlerimiz, Tomas'ın dirseğini de "görünmez" yapmak için mi sahaya çıkıyorlar?.. Peki, "ben de dahil olmak üzere" aylar boyu "Nobre'nin ve Anelka'nın ellerini görmeyen" hakemlerle uğraşan anlı ve de şanlı spor medyam, bugün ne yapıyor?.. Soruyorum; hakem "Tomas'ın dirseğini görüp" kırmızı kartını çıkarsaydı, "sahadan galip ayrılan takım" Galatasaray olur muydu?.. Kimse bana, "Zafer Biryol'un, Tolga'nın protez dişini kıran dirseği ne olacak" diye sormasın; o pozisyonda "Tomas'ın dirseklerinde" açıkça belli olan "taammüt" yoktu!.. Tıpkı, Hasan Şaş'ın Yenal'ı sakatlayan "ayak bileğine basma" olayı gibi!.. Bilmem haksız mıyım, sevgili Mustafa Çulcu; söyle bana, haksız mıyım?.. Ertesi sabah okuduğum anlı ve de şanlı "bir çok" Galatasaraylı yorumcu, "hakemden pek memnundu"; nasıl olmasınlar?.. Koca Galatasaray'ın "son 10 dakikadaki perişan hâli" bile "2-1'lik galibiyetle" adeta "yok oldu"; böyle bir hakem alkışlanmaz mı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.