"O öyle oynadı, bu böyle oynadı; o iyiydi, bu kötüydü; o oynar mıydı, bu neden oynamadı" lâflarıyla uğraşmayacak ve sözü uzatmayacağım!.. Maalesef Yattara-Gökhan-Umut ileri üçlüsünün "bu" görüntüsüyle, Trabzonspor'un "değil şampiyon olması", hatta "Avrupa Kupaları'ndan birinde oynama hakkını alması" bile "inanılmaz" bir başarı olur!.. Çok değil, bundan "3-4 hafta öncesine kadar", Trabzonspor'un "Ersun Yanal liderliğinde sonuna kadar şampiyonluğu kovalayacağına" ve hatta "kazanacağına" inanıyordum; aldanmışım!.. Galatasaraylılar "Lincoln'un ruhsuzluğuna, vurdumduymazlığına, işi ciddiye almamasına ve kafasına göre takılmasına" kızıyor ve çıldırıyorlar ya, işte "dünkü" Trabzonspor da "o" Lincoln'den 3 tane var; Yattara-Gökhan-Umut!.. "Yattara" adındaki adam için "sahada oynanan maç, takımının kaçırdığı puanlar ve şampiyonluk" sanki hiç ama hiç önemli değil; o kafasını "antrenman şovlarına ve çalımlara takmış"; başka yaptığı bir şey yok!.. Oyun bitiyor, saniyeler kalmış, topu ona veriyorlar, "bomboş", orta yapacağına, bekliyor ki "önüne adam gelsin ve o da çalım atsın"; Lincoln bile bunu yapmıyor!.. "Çalım ve gösteri uğruna", kaptırdığı topların haddi hesabı yok ve "o kayıp toplar" Trabzonspor kalesine tehlike olarak dönüyor!.. "Yattara varken, Alanzinho oynar mı" diyen futbol ûleması da "herhalde" dün ikisini de seyretmiştir; "takıma faydalı işler yakmak bakımından" Alanzinho her cebinden bir Yatara çıkarır!.. Gökhan "bitmiş"; futbol oynayacak, gol atacak ne morali, ne mecali var!.. Umut, "ondan da kötü"; Gökhan hiç olmazsa pozisyona giriyor, Umut'ta o da yok!.. "Böyle bir ileri üçlü ile", Trabzonspor maçı kazansa, doğrusu İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a yazık olurdu!.. "Futbol olarak", ev sahiplerinden çok daha olgun ve dolgundular; "top biraz onları sevse"; İstanbul'a üç puanla da dönebilirlerdi!.. Song'un ve kaleci Sylva'nın hatalarından "net pozisyonlar yakaladılar"; son vuruşları iyi yapamadılar ve maçtan "golsüz" ayrıldılar!.. Galatasaray ve Fenerbahçe'den sonra, Trabzonspor da dün "onlar gibi" kendi evinde "şampiyonluk yarışına yarım havlu attı!.." "Tam havlu" da çok gecikmeyecek galiba!.. Artık gözler, Sivasspor ve Beşiktaş'ta!.. "Arkadan gelenler", inanılmaz olaylar cereyan etmezse, "UEFA'ya kim gidecek yarışı yaparlar" o kadar!.. "Daha maçın hemen başlarında" takımına ve oyuncularına homurdanmaya, "sona doğru" da avazı çıktığı kadar bağırmaya başlayan seyirci de, Trabzonspor'un çöküşünde "önemli bir rol aldığını" gösterdi; tribünün bu baskısına dayanmak çok zor!..