Trabzonspor, "Anadolu'nun büyüğüdür" ama, yıllardır "Üç büyüklerin dördüncüsü olmak" fırsat ve şansını iyi kullanamadığı için, "o yöndeki iddiası" sadece ve sadece "sözde" kalmaktadır. "Fırsat ve şansını iyi kullanmamak", ne anlama geliyor?.. "Böyle bir fırsat ve şans" var mı, olabilir mi?.. Trabzonspor, "böyle bir fırsatı ve şansı" zamanında "yakalamış", üstelik çok da iyi kullanmış, "art arda şampiyonluklar ile", herkese "dördüncü büyük" dedirtmişti. Amma, "her şey" birdenbire duruverdi ve "bütün isteklere rağmen", Trabzonspor çok gerilerde kaldı; "o fırsat ve şansın devam ettirilmesi" mümkün olamadı; şimdi "o fırsatın ve şansın yeniden yakalanmasının bedeli" çok pahalı, üstelik "camia bölük bölük bölünmüş", herkes bir tarafa çekiyor; nasıl olacak?.. Hele hele "kulübün İstanbul'dan yönetilmesinin yolu açılınca", yani "uzaktan kumandalı başkanlık" yürürlüğe girince, zaman zaman "ağır bedel de ödense", fırsat ve şansın "kullanılma" şansı kalmamıştır; "uzaktan kumanda ile kulüp yönetilmez!.." "Onursal başkan Mehmet Ali Yılmaz'ın başkanlık yaptığı son dönem", bu gerçeği bütün çıplaklığı ile ortaya koymuştur; "onun başaramadığını", kim nasıl başaracaktır? Bilinmeli ve yapılmalıdır ki; "Trabzonspor'a, İstanbul kanadı verebileceği bütün mâli desteği vermeli", ama "yönetimi bütünüyle Trabzon'a bırakmalıdır!.." "Bu" olur mu; zor, hatta imkânsız!.. Öyleyse?.. İşte Trabzonspor'un dramı ve açmazı buradadır!.. Nuri Albayrak yaklaşan genel kurulda ne yapacaktır?.. Yeniden aday olursa, ki olacağı anlaşılıyor, ne diyecek, neye güvenecek ve neler vaat edecektir?.. "Ne yapabilir" diye sorduğum bir Trabzonlu meslektaşım, telefonda "Bugüne kadar ne yaptıysa, işte ancak onu" demiştir!.. İşte Ersun Yanal, "tam da böyle bir ortamda", Trabzonspor'da görev üstlenerek, "büyük" bir cesaret göstermiştir, kendisini kutlarım!.. "Eski yanlışlarından ve hatalarından" ders almışsa, ki aldığını zannediyorum, Trabzonspor'a "çok şey verebilir!.." Ne var ki, asıl soru şudur: Ersun Yanal "çok şey verse" de, bu verdikleri, uzun yıllar şampiyonluğa hasret kalmış olan Trabzonsporluların beklentilerini karşılayabilecek midir?.. Karşılaşamazsa, ki, bu ihtimal daha fazladır, ne olacaktır?.. "Uzun süreli" ve "soluklu" bir dönem isteyen beklentileri karşılamak için Ersun Yanal'ın zamanı ve zemini var mıdır?.. Türkiye'de "hemen" acûlculuğu, teknik adamların en büyük sorunudur ve "bu sorunu bugüne kadar istikrarlı bir şekilde çözebilen" ne bir teknik adam, ne de bir kulüp vardır!.. Trabzonspor'u da, Ersun Yanal'ı da zor günler bekliyor!.. Allah yardımcıları olsun!..