Türk atçılığı ve öneriler!..

A -
A +

Uzun süredir "Türk Atçılığı" ve "Türkiye Jokey Kulübü" üzerine yazı yazmadım; bazı "atçı dostlar" telefonlarla ya da karşılaştığımız zaman yüz yüze "Ne o senin de mi sesini kestiler" diye sormaya başladılar!.. Önce pek önem vermedim, sonra "Bu sorunun altında ne yatıyor" diye küçük bire araştırma yaptım; oooo!.. Gerçekten "bu soruyu soran" dostlar haklı!.. Zira, "doğruları yazmaya çalışan, gerçekleri atçılık camiasına anlatmaya çalışan" yarış dergilerine yapılan ve "daha önce yazdığım" baskılara "bu defa" çok daha "ağırı" eklenmiş; "Buyurun hakim önüne!.." "Hangi" adliyelerde?.. Türkiye Jokey Kulübü'nün "adlarına kupa koyduğu ve törenlerle kupalar verdiği" adliyelerde!.. "Neden" hakim önü?.. Devletin Tarım Bakanlığı'nın, yani "kendisine ait olan Türkiye'de at yarışları tertipleme hakkını sözleşmelerle Türkiye Jokey Kulübü Derneği'ne devreden", atçılığın asıl patronunun kurduğu araştırma kurulunun "aylar süren incelemelerden sonra" yazıp Bakanlığa, Kulübe ve Yüksek Komiserler Kurulu'na verdiği raporda "yazılı olan" tespitleri ve iddiaları "kaleme aldıkları" ve at camiasına duyurdukları için!.. Altında "Jokey Kulübü'nün genel sekreterinin ve hukuk danışmanının" da, hatta "muhalefet şerhi bile yazmadan", yani "hiçbir yerine, hiçbir tespite ve iddiaya itiraz etmeden" imza koyduğu bu raporun "önemli satır başlarını" biz de okuyucularımıza aktarmıştık; raporda "öyle tespit ve iddialar vardı" ki; "Türk Ceza Kanunu'nun birçok maddesine göre" suç sayılabilirdi ve "ceza karşılıkları" da ağırdı!.. Nedense, "Tarım Bakanlığı" da, asıl Yüksek Komiserler Kurulu da, "bu raporu" tozlu raflarda unuttu!.. "Türk atçılığı için çok şey yapmak istedim" diyen Yüksek Komiserler Kurulu Başkanı, "bu raporu yok saydı"; gereğini yapmadı; yani suç duyurusunda bulunmadı; neden?.. "Geçen ay yapılan Türkiye Jokey Kulübü Derneği Genel Kurulu'nda" bu rapor üzerine "tek kelime edilmedi"; neden?.. "Türkiye Jokey Kulübü Derneği'nin dergisinde", dört sayfa içinde "Tarım Bakanı'nın 8 tane resmi yayınlandı"; neden?.. Genel Kurulların "divan başkanlığı koltuğunda görmeye çok alıştığımız" sevgili dost Ali Doğan Ünlü, "eleştiri yapacağı bilinen" genel kurul üyelerinin "söz alma isteklerini" görmezliğe geldi; neden?.. Yoksa, "bu raporun gündeme getirilmesinden" mi korkuldu?.. Yoksa, "kişilere aitken, yılda 4 - 5 müşteriden fazlasını bulamayan" aygırların, "yüzlerce milyar liralık fiyatlarla satın alınmak istenmesinin" eleştirilmesi üzerine, "bu tatlı yolun Tarım Bakanlığı'nca kapatılmasının" hıncının, "yarış basınından ve yarış yazarlarından nasıl çıkarılmak istendiğinin" gündeme getirilmesinden mi çekinildi?.. Aslında, Türk atçılığında "her şeye rağmen" güzel işler de oluyor!.. "Az da olsa" uluslararası organizasyonlarda "orta kalite yarışlarda" başarılar gelmeye başladı!.. En büyük sorunlardan biri olan "fon konusu" Meclis'ten geçen bir yasa ile, "Türk atçılığının emrine verilmeye daha da yaklaştı!.." Şimdi, "asıl problemin çözümü için" çalışmalar ilerliyor; "kesintiler ve paylar" yeni bir kanunla düzeltilecek ve "Türk atçılığı derin bir nefes alacak!.." El hak, yönetim, "bu konularda" büyük çaba sarf etti ve ediyor!.. Ne var ki, "bütün bu tedaviler" Türk atçılığını "hasta durumundan kurtaramayacak!.." "Tedavinin", ülkede "at yarışlarını organize eden" kulüpte de devam etmesi gerek!.. Nedir "o" tedavi edilmesi gereken durum?.. "Kulüp üyeliğinin çok dar bir çerçevede tutulması" ve "katrilyonluk bütçeler yapan" dermeğin "üye sayısının 120'yi bile bulmaması"; üye yaş ortalamasının da "İngiltere Lordlar Kamarası'nın üstünde" bulunması!.. "Çok üyenin" at sahibi olmaması ve hatta "yılda bir - iki defa" bile hipodromlara, genel kurullara "yönetimlerin özel olarak tahsis ettiği" otomobillerle zar zor gelip gitmesi!.. Dernek Tüzüğü'ndeki "üye alımı maddesi ve genel kuruldaki balotaj oylaması" o şekildedir ki; derneğe "Az olsun ama bizden olsun" zihniyetinin hakim olmasını sağlamıştır!.. Bu sistem, "60 kişinin desteğini sağlayan" ekibin derneğe ve "katrilyonlara hükmedecek" bir güce sahip olmasının yolunu açmış, Türkiye Jokey Kulübü'nde yıllardan beri "dengeli ve gerçek" bir demokrasinin yaşanmasının önünü kapamıştır!.. Bu Genel Kurul'da "50'ye yakın" üye adayından, "sadece 2 tanesi" derneğe kabul edilmiştir; "pırıl pırıl" ve üstelik "aileden atçı" ya da "atçılığa büyük yatırımlar yapmış" olan birçok aday, "oylama sistemlerinin karmaşıklığı ve çarpıklığı" yüzünden derneğe üye olamamışlardır; daha doğrusu; "alınmamışlardır!.." Bu sistem düzeltilmedikçe, "Meclis'ten çıkan ve çıkarılacak olan" yasalar, Türk atçılığının sorunlarını sona erdirmeyecektir!.. Dernekte ve Türk atçılığında hizmet yarışının "demokratik şartlarda yapılabilmesi için", dernek üye sayısının "üye alımı sisteminin değiştirilip daha mantıklı ve adil bir şekle sokularak" 200'ün üzerine çıkarılması şarttır; bu sağlanırsa "seçimlerde ve üye alımı oylamalarında" bir grubun kolaylıkla "oylamayı ve üye seçimini kontrolüne alma" riski ve tehlikesi ortadan kalkacaktır!.. "Tespitlerini" ve "doğru bildiklerini" söylediği için "dernek denetçileri" dernekten ihraç edilmeyecek, genel kurullarda "çok önemli tespit ve iddiaların bulunduğu" raporlar enine boyuna tartışılacak, atçılık camiası gerçekleri öğrenecek, yarış medyası baskılardan büyük ölçüde kurtarılacak ve dernek, "Ben yaptım, oldu" zihniyetinin kapısının önünden bile geçemeyeceği "çağdaş" bir kuruluş hâline dönüşmeye başlayacak, "varsa" yanlış yapanlar "hesap vermekten" kurtulamayacaklardır!.. Şimdi Sayın Tarım Bakanımıza da, Yüksek Komiserler Kurulu Başkanı'na da, Türkiye Jokey Kulübü Derneği'nin üyelerine de soruyorum: Olması ve yapılması gereken de "bu" değil midir?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.