Türk futbolunun sorunu; Büyük Başkanlar!..

A -
A +

Evet, “türlü çeşitli sebeplerden, futbol medyamızın yazamadığı, yorumlayamadığı bir gerçeği” yazacağım bugün...
“En ünlüsünden” başlayayım; Ali Koç!

 

Fenerbahçe tarihinin, “sporumuzun lokomotif branşı olan” futbol bölümüne baktığımızda “en başarısız” başkanı… Bunca yıldır, “futbolda göreve gelirken vadettiği” hiç şeyi başaramamış bir Başkan… “Durmadan değiştirdiği” onca yöneticiye, onca teknik adama, onca futbolcuya ve kulübe harcattığı onca milyon avroya rağmen “bu sezon da başarısız olacağını anlayınca”, yapması gerekeni yapmayarak… “Hedef saptırmak ve hedefe günü birlik koyduğu hedeflerle, camiayı ve taraftarı avutma” turuna çıkan bir baş yönetici… 

 

Hemen hemen her hafta “Disiplin Kuruluna gitmeyi ve ceza almayı alışkanlık hâline getiren bir yönetici” örneği…

 

Hedefe koyacağı bir şey kalmayınca, Fenerbahçe tarihinden “Futbol Federasyonu talimatlarına göre ‘onaylanmamış, yasak olan’ forma yıldızları çıkararak, başarısızlığının üzerini örtmeğe ve taraftarını avutmaya çalışan” bir Başkan!..

 

Beşiktaş’ın da “başarısızlığı ve ‘başarısızlığı örtmek için’ yaptığı açıklamalar ile Fenerbahçe Başkanı’na benzeyen” bir başkanı var; Ahmet Nur Çebi… Türk futbolunda “benzer olay ve gelişmelerde defalarca verilmiş olan kararların bir benzerinin bu sezondaki gelişmelerde de uygulanmasını sağlayan bir kararı yok sayarak” TV ekranlarında ve gazete sayfalarındaki açıklamaları ile “2022-23 sezonu şampiyonluğunu tanımayacağını” ilan eden… Camiasını ve taraftarını “bu açıklamalarla ve Şenol Güneş’in ‘alkışlanan’ başarısı ile avutmaya çalışan ve ‘TFF’ye savaş açarak’ durmadan Disiplin Kuruluna gönderilen ve ceza alan” bir Başkan…

 

Bitmedi; kendi ağzıyla, ‘Mayıs ayında takımının şampiyon olacağını ilan eden’ ve de büyük rakiplerinin başkanlarının durumu ortada iken ‘yapılmaması gerekeni yapan’ bir başkan daha var; Dursun Özbek…

 

Zaten “sayıları iyice azalmış olan A-B sınıfı hakemleri ‘sahalarda tutabilmek için’ çırpınan” ve bu kargaşa içinde belki de “birkaç hata da yapan” bir Merkez Hakem Komitesi Başkanı’nın… “O başkanların kurduğu ve ‘reyting / tiraj yarışmacılığındaki futbol yorumcularının da seve seve oturdukları’ TV ve spor sayfalarındaki kurtlar sofrasından kurtarma çabalarına karşı açılan” savaşa “tam destek verecek kadar” şaşırmış bir Başkan…

 

“Kendilerini korumaya çalışan” bir MHK Başkanı’na yapılanlardan etkilenmemeleri mümkün olmayan “faal hakemler camiasından gelecek hakemlerin, kendi takımı Galatasaray’ın maçlarını da ‘insan olarak’ yöneteceğini aklına getirmeyen” bir baş yönetici… “Sahnenin en önünde kalma yarışına girişmişçesine “yerli yersiz çıkışlar yapan” yardımcısı Erden Timur’a bile “Ne yapıyorsun” diyemeyen, aksine “onun dolduruşları” ile konuşmalar, açıklamalar yapan bir Dursun Özbek…

 

Kulübü “borçtan kurtarmak” ve “Avrupa’nın büyükleri arasına sokmak için” adımlar atıyorsun, projeler yapıyorsun, Erden Timur’la “herkesin kıskandığı bir takım” kurmuşsunuz, “açık ara” şampiyonluğa gidiyorsunuz; “MHK Başkanı’na açılan savaşın içinde” işiniz ne?..

 

Erden Timur’un “bu konuyu intikam hırsı” hâline getirmesini önlemek yerine, “ona uymak” Galatasaray Başkanı’na yakışıyor mu?..

 

“Bir sarı kart, bir taç, bir ofsayt kararı için TV’lerde kurulan “Al geri, oynat / Dur / Oynat / Dur, dur… Al geri… Geri…” diye dakikalarca aynı enstantaneleri ekrana getiren ve sonra “karar verebilen” ama “verdikleri kararlarda bile birbirini tutmayan” infaz yorumcuların önüne geçilmedikçe, ülkemizde “hakem sorununun çözülmesi” mümkün değildir...

 

Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, “maç özetlerinin, ‘dünyanın hiçbir yerinde olmayan’ bir şekilde, ‘hakemlerin infazı için’ kullanılmasının” önüne geçmelisiniz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.