Tuzaktaki Başkan!..

Hiç mi "vicdanınız" sızlamıyor, hiç mi "mahcûp olma-utanma duygunuz" vicdanınızı harekete geçirmiyor?.. Söyler misiniz bana; Trabzonspor-Galatasaray maçına, "o hakemi atarken" hangi kıstası göz önüne aldınız?.. "Böyle" bir atamayı, mesela "Fenerbahçe'nin şampiyonluğa tesir edecek çok kritik bir maçında" yapabilir miydiniz?.. "Yapsaydınız" acaba "kaçacak ve saklanacak" nasıl bir "delik" bulurdunuz?.. Bir tarafta, "kendi sahasında üst üste iki mağlubiyet almış", dahası taraftarı, seyircisi, futbolcuları, teknik direktörü ağır bir baskı ile bunaltmaya başlamış, bu yüzden maça "stres yüklü çıkacağı" belli olan Trabzonspor. Öte tarafta, "maçın tekrarının isteneceği kadar önemli bir hata yaptığı, dahası yazdığı raporu, yukarıdan gelen ikaz ve baskı ile değiştirdiğine inanılan" bir hakemin, aradan iki ay bile geçmeden "lig şampiyonluğunu doğrudan etkileyecek böyle bir maça kasıtlı olarak verildiğini düşünen" ve "bu stresle sahaya çıkacakları bilinen" futbolcularla dolu bir Galatasaray. Bitmedi ve çok daha önemlisi; her çalacağı düdüğün, "iki takımın futbolcuları" tarafından da "öyle ya da böyle kasıtlı ve aleyhlerine çalındığını düşünebileceklerini düşünen" ve bu düşüncenin altında "normal olarak" ezilen bir hakem, "böyle" kritik bir maçta "nasıl" 90 dakika "hatası az-adil ve tarafsız" bir maç yönetebilir?.. Hadi, "şu veya bu sebepten" iki takıma da acımıyorsunuz, hiç olmazsa "kendi hakeminize acımanız" gerekmez mi?.. Ne oldu; "kötü niyetli olmadığına inandığım" ama "o stresin altından kalkamadığı için çok hata yapan" hakemi bitirdiniz!.. İki takım futbolcuları, "hakemim bile kaldıramadığı o atmosfer" içinde "kötü niyetli" olsalardı, bilmem ki "o maç biter miydi?.." Tribünlerde seyircilerin, TV başlarında "Trabzonsporlu ve Galatasaraylı" izleyicilerin "uzatmalarla" 100 dakikadan fazla çektikleri "manevi işkence" de cabası ve bu rezaletin sorumlusu kim; "o hakemi o maça veren" kim; ortada değil mi?.. Yooo, "bu konuda" artık muhatabım, "MHK" ve onun "mimlenmiş" başkanı değil, doğrudan Futbol Federasyonu'nun Başkanı!.. Onun için "doğrudan" ona soruyorum: "Bu maça, o hakemden başkasını vermemek" ne anlama geliyor?.. Sevgili Mahmut Özgener Başkanım, "bu MHK ile", söyler misiniz bana, sizin ve federasyonunuzun "sonu" nereye varacak?.. "Sadece bu tayin" bile, hakem komitenizin, "hangi zihniyetin hamiyeti altında olduğunu" göstermiyor mu?.. Halûk Ulusoy'a özenmediğinizi biliyorum ama bir düşünün bakalım, "dün bir bugün iki" Zat-ı âlinizi "Galatasaray'ın maçlarında protokol tribününe gidip oturamayacak" duruma kimler düşürdü?.. "Kefil olduğunuz" bazı kişilerin sizi "nasıl bir tuzağın içine çektiğini anlayacak" kadar tecrübeniz varken ve uzun yıllarınızı "bu işlerin içinde geçirmişken", nasıl bir uykudur ki bu, bir türlü uyanamıyorsunuz?..