Üç büyüklerden hangisinin işi zor?

A -
A +

Daha 2024-25 sezonu “resmen açılmadan” yarış başladı ve başlayan yarış, cevabı aranan bir soruyu da beraberinde getirdi; yazımın başlığındaki soruyu…

 

Fenerbahçe’nin işi zor; geçen sezonu 38 maçta 99 gol atarak 99 puanla bitiren ama “şampiyon olamayan” Fenerbahçe, başkanının da söylediği gibi… “Bu istatistiklere, ‘Mourinho gibi’ bir hocanın gelmesine ve ‘rüya takım’ kurulmasına rağmen ulaşmak” mümkün değil… Hedef; şampiyonluk!..

 

Galatasaray’ı ise “nefes kesen şampiyonluk yarışından sonra hedefe varılan 2024-25 sezonundan çok daha zor bir sezon” bekliyor… Fenerbahçe Başkanı, Mourinho gibi bir hocayı getirirken, Galatasaray Başkanı, Erden Timur gibi bir transfer sihirbazını ve futbol koordinatörünü, “Derin Galatasaray’ın baskısına dayanamayarak” feda etti ve Okan Buruk’u “yalnız”, futbol takımını “başsız” bıraktı!.. 

 

Sarı kırmızılıların hem “beşinci yıldız”, hem “Şampiyonlar Ligi” hedeflerinin altından kalkıp kalkamayacağını yaşayarak ve izleyerek göreceğiz… Ama “zor dostum zor” demek en gerçekçi tahmin… Hatta “çok” sıfatını da ekleyerek…

 

Fenerbahçe ve Galatasaray sezona “bu genel tablo içinde” girerken, Beşiktaş’ın durumu “çok zor” ifadesinden de öte… “İşi çok çok çok zor” ifadesiyle anlatılacak cinsten…

 

Öncelikle, “Futbol Takımları Genel Koordinatörü” Samet Aybaba’nın “İşimiz çok zor, elimizde kötü, çürümüş bir takım var” dediği bir kadronun “Galatasaray ve Fenerbahçe ile şampiyonluk yarışı yapacak” bir hâle getirilmesi gerekiyor…

 

Ahmet Nur Çebi ile Şenol Güneş’in el ele kurduğu kadrodan, Trabzonspor / Başakşehir / Kasımpaşa’nın da ardında ve Galatasaray’dan 46 puan geride” kalınıp, Fenerbahçe’den “47 gol az” atılarak altıncılık çıkabildi…
Başkan Hasan Arat, “bu acı tablo ortada iken” Türkiye Kupası’nın kazanılmasından sonra, “büyüklük” ifadesini kullandı ama… Kendisine, “Küme düşen ve Türkiye Kupası’nı kazandığında, zamanın Cumhurbaşkanı’nın emri ile ve çıkarılan kanunla Süper Lig’e yeniden çıkarılan Ankaragücü” örneğini hatırlatırım.

 

Beşiktaş’ın büyüklüğü, kazanılan Türkiye Kupası ile değil, “yeni sezonda gireceği şampiyonluk yarışı” ile ortaya konmalıdır!..

 

Hocalığa Hollandalı Giovanni van Bronckhorst’un getirilmesi “doğru bir seçim” ve “ümit verici” bir adım… Elbette, “kadro takviyesi ve ilk 11 kadar, yedeklileri de olan bir takımın kurulması” şartı ile… “Ya para?” sorusu cevap bekliyor…

 

“O para da bulunsa ve isabetli transferler de yapılsa”, bana göre… “Bir başka tablo var” ortada ve de tam bir soru işareti…

 

 ▪️ Feyyaz Uçar; Futbol Şube Sorumlusu ve futbolu temsilen basın sözcüsü… 

 

 ▪️ Samet Aybaba; Futbol Takımları Genel Koordinatörü, iki de yardımcısı var; Emrah Bayraktar / Emir Şiranlı…

 

 ▪️ Brad Friedel; Başkan’a ve yönetime bağlı olarak çalışacak sportif direktör…  *Giovanni van Bronckhorst; teknik direktör… / Yardımcısı, “geçici hoca” Serdar Topraktepe… Bu “ağırlıklı kadro” arasında “uyum” nasıl olacak, nasıl sağlanacak; işte “ancak” Başkan Arat’ın çözebileceği bir mesele…

 

Benim de Sayın Başkan’a bir mesajım var; milyonlarca Beşiktaşlı “futbol sahalarında ‘büyük Beşiktaş’ı” bekliyor… Doğrusu ya, “babası Fuat Uluç, Beşiktaşlı olan” Öcal Uluç da bekliyor!

 

 

Özür dile Hoca’m, özür dile…

 

 

Dün sabah gazetelerimizdeki “Okan Buruk özür diledi” başlıklı haberi “Eh nihayet 10 gün sonra dileyebilmiş” diyerek okudum. Haber şöyle idi; “Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamalarında Fenerbahçe’ye yönelik küfürlü tezahürata eşlik eden Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, bu davranışı nedeniyle özür diledi.

 

Galatasaray TV’de yapılan canlı yayında konuşan Buruk, ‘Şampiyonluk kutlamalarında abarttığımız yerler oldu. Rahatsız oldum ve çok üzüldüm. Özür dilemek istiyorum. Bazen coşkuyla abartılabiliyor. Bizler örnek insanlarız. Örnek olmaya devam etmeliyiz. Türk futboluna doğru bir şekilde hizmet etmeliyiz. Türk futboluna yakışır kişiler olmalıyız. Altını çizmek istedim.”

 

Bak Hoca’m, sen özür dilemedin, “Özür dilemek istiyorum” dedin… “Örnek olacak insan” evelemeden gevelemeden, 10 gün beklemeden çıkar ve “şöyle” derdi; “Fenerbahçelilerden özür diliyorum!..”

 

 

Kim haklı çıkacak?

 

 

Hollandalıların “efsane futbolcusu ve teknik direktörü” Johan Cruyff, Ali Koç’un “Şampiyon olacak” dediği takımının başına getirdiği Mourinho’yu hem de “Portekizli hocanın teknik direktörlükte yıldızının parladığı” yıllarda, “2016’da ölümüne kadar” çok eşleştirmişti… Hasan Arat da, Beşiktaş’a Hollandalı Giovanni van Bronckhorst’u getirdi… 

 

Yeni sezonda “iki ayrı futbol görüşünün hocası”, Galatasaray’ın Okan Buruk’u ve Trabzonspor’un Abdullah Avcı’sı ile yarışacak…

 

Yarış, Cruyff’un mu, yoksa Ali Koç’un mu haklı olduğunu gösterecek… Sadece takımların değil, hocaların da yarışını seyredeceğiz!

 

 

Şaka!..

 

 

Galatasaray’da yöneticilik yapmış bir dost, “Erden Timur’un basın toplantısında ‘paydos’ demesinden sonra” telefon etti; “Dursun Özbek kendi ayağına kurşun sıktı…”

 

Cevabım; “Keşke sadece öyle olsaydı… Dursun Özbek, Galatasaray futbolunun, Galatasaray futbol takımının, Galatasaray futbol takımı teknik heyetinin ve de Galatasaraylı futbolcuların ayaklarına kurşun sıktı… Hatta Galatasaray taraftarının ve tribünleri dolduracak seyircilerin de… Sezon başladığında göreceğiz”” oldu…

 

Dostum, “Haklısın” dedi…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Rüstem Erol 8 Haziran 2024 22:01

Dursun istifa et. Erden Timur göreve