Galatasaray'ın ve Beşiktaş'ın "Türkiye Kupası" maçlarının ocak aynın sonlarına ertelenmesinin ertesi günü idi, Taner Akosman adındaki bir okuyucumun maili bilgisayarıma geldi; "Futbol Federasyonu şike yapar mı?" etiketi ile!..
Diyordu ki, okuyucum; "Bu karşılaşmaların neden bu tarihlere ertelendiğine dair federasyonun sayfasında hiçbir bilgi yok."
Ve "o zaman şimdi sormak lazım" diyerek devam ediyordu:
- Beşiktaş ve Galatasaray kulüplerinin Türkiye Kupası maçları ertelenirken Türkiye Kupası'nda mücadele eden diğer takımların maçları neden ertelenmedi?
- Beşiktaş ve Galatasaray kulüplerinin önemli maçları var da diğer kulüplerimiz önemsiz maçlara mı çıkıyorlar?
- Beşiktaş ve Galatasaray bu şekilde Türkiye Kupası'nda mücadele edecek diğer takımlara göre federasyon eliyle avantajlı duruma geçirilmiş oluyor mu, olmuyor mu?
- Beşiktaş Türkiye Kupası'nda şu anda grubunda 3. sırada ve normal programa göre bu hafta oynaması gereken Adana Demirspor maçını kazanamaması durumunda gruptan çıkma şansını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayken bu maçı erteleyerek Beşiktaş'a haksız bir şekilde rakiplerinin maçlarını görerek strateji belirleme şansı sağlanmış oluyor mu, olmuyor mu?
- Rakibini bu kadar eksik ve önemli bir maç arifesinde konsantrasyonunu tam sağlayamayacak bir şekilde yakalayan Adana Demirspor kulübü, maçın 21 Ocak'a ertelenmesi sebebiyle Federasyon eliyle cezalandırılmış oluyor mu, olmuyor mu?
- Beşiktaş şu anda sakatlıklarla boğuşuyorken ve önünde çok önemli bir Galatasaray derbisi varken malumdur ki Adana Demirspor maçı öncesinde hem kadro tercihlerini, hem de düşünce tarzlarını bu maça göre organize edecekken, maçı 21 Ocak tarihine erteleyerek, önünde en yakın maçı olan Gençlerbirliği maçının 5 gün öncesinde doğal olarak sakatlıklarından kurtulmuş, dinlenmiş, tek düşüncesi bu maç olan bir takım olarak haksız bir avantaj sağlamış oluyor mu, olmuyor mu?
- Tüm bunlar ışığında bakıldığında size de Federasyon tarafından resmi yolla yapılmış bir şike kokusu geliyor mu, gelmiyor mu?"
Çarşamba günü sevgili Ömer Faruk Ünal, gazetemizde "aynı" konuya değinip, çok haklı olarak noktayı koydu; "Adalet dip yaptı, kollama tavan!"
Ve dedi ki; "İngiltere Premier Lig'de; 18. hafta 26 Aralık Cuma günü oynandı. 19. hafta 28 Aralık Pazar günü oynandı. 20. hafta 1 Ocak Perşembe günü oynanacak. Bizim TFF, Beşiktaş ve G.Saray'ın kupa maçlarını 31 Aralık'ta oynatamadı. Maçlarını 21-22 Ocak'a erteledi. Torku Konya, G.Antep Akhisar, Ç.Rize, Sivas, Bursa, Kayseri, Samsun bugün kupa maçı oynayacak. Trabzon, Mersin İY, Eskişehir yarın oynayacak. Bu ne demek; 'Benim gücüm Anadolu takımlarına yetiyor. Diğerlerine sözüm geçmiyor.' Bu tavır bile PFDK, MHK, Tahkim'e ve de hakemlere bir mesajdır; 'Yeri geldiğinde ben bu kadar esneyebiliyorum.'
Bu durumdan vazife çıkaracak olan hakemlerden, ligimizi kim koruyacak?"
Sadece "bu federasyonun değil", bildim bileli "bir kaçı hariç" federasyonların büyük çoğunluğunun "büyükleri koruyuculuk tavrı", 2 aşağı, 3 yukarı "işte budur" ve "bu federasyon işi, tam anlamıyla çığırından çıkarmıştır!.."
Bence, Federasyonu "Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş başkanları, 3'lü bir komite kurup yönetseler", utanırlar, "Ayıp olur" diyerek, "bu kadarını yapmazlar"; yapamazlar!..
Kimse, e-biletlere, Passolig'lere kabahat bulmasın; "futboldan soğuma, nefrete dönüşür ve tribünleri, TV başlarını yalnızlaştırırken", işte sebebi "bu zihniyettir ve de "basın olarak" bizim de "aidiyetçilik teslimiyeti içinde", üstelik "ön safta" katıldığımız bu "bitmek bilmeyen" çirkin ve ayıplı "bazılarını kollama" uygulamalardır!..
Hâlâ aklımızı başımıza almıyoruz; herhalde yakında "o başları" taşlara vurmak için!..