Utandım!..

A -
A +

Bilmem ki, çarşamba gecesi Kazakistan takımı önünde, "özellikle ikinci yarıda" Galatasaray'ın oynadığı futboldan "utanmayan" var mı?..

Ben "gönlü Galatasaray'dan yana olan" bir Türk futbol okuyucusu ve seyircisi olarak utandım!..Bilmem ki, çarşamba gecesi Kazakistan takımı önünde, "özellikle ikinci yarıda" Galatasaray'ın oynadığı futboldan "utanmayan" var mı?..

UEFA sıralamasında Galatasaray 52.040 puanla 29'uncu, "takım yaşı 6 olan" Astana ise 8.375 puanla 173'üncü sırada!..

Galatasaray kadrosunun "avro olarak değeri" ne kadar, Astana'nın "değeri" ne kadar, arada "ne kadar fark var"; onu da "eleştiriyoruz" diye bizleri "Galatasaray düşmanı ve infazcılar" olarak görenler hesaplasınlar  ve "utansınlar!.."

Bakın sonuçtan söz etmiyorum, Galatasaray yenilebilirdi de; ben "Galatasaray'ın oynadığı futboldan" söz ediyorum; "Hamza Hoca'nın Galatasaray'a oynattığı" futboldan!..

Artık ortaya çıkmıştır ki; "Akhisar Belediyespor Hocası kafası ile", Galatasaray Futbol Takımı yönetilemez ve de "Avrupa kupalarında başarı beklenemez!.."

Hamza Hoca, maçtan önceki bütün açıklamalarına bakınız; "Astana'dan nasıl korktuğunun  ve muhtemel bir kötü sonuca kamuoyunu nasıl hazırlamaya çalıştığının izlerini göreceksiniz!.."

Atletico Madrid maçından önceki açıklamaları da "böyle" değil miydi?..

O, "korkudan tir tir titrenilen" İspanyol takımını hem de Madrid'de "nasıl mağlup edilebileceğini", Benfica gösterdi!..

"Grup ikinciliği için rakip kabul ettiğimiz" Benfica!..

Sevgili hocamız, dün "Daha 5 maç var" diyordu, maçtan sonra "Daha 4 maç var" demeye başladı!..

Ama "durum" değişti; "Gruptan çıkmak için" değil, "Grupta sonuncu olmamak için" daha 4 maç var!..


Artık Hamza Hoca için yazmak istemiyorum; beni ve kalemimi üzüyor. 

İşte "son" bir soru ve cevabı olan birkaç paragraf:

"Bu kadar iyi niyetli ve dürüst bir adam", bu kadar kısa zamanda "Neden harakiri yapar?.."

Yapar, zira yanlış yola sapmış, "asıl vazifesi olan" futbol takımı liderliği yerine, "futbolu yönetme becerisine sahip olamayan" bir başkan ve yönetimine kalkan olmaya çalışmıştır!..

"Beli sakat" ve bu yüzden "naif" Semih'in durumunu değerlendirememiş, "kale önü hava hakimiyeti olmayan" defansını doğru dürüst takviye ettirememiş, "gitmek isteyen ve gitmesi gereken" Melo'nun yerini doldurtamamış ve de "bunları yapamamışken", Amrabat / Bruma ikilisinden birini muhafaza edememiş, buna karşılık "santrfor peşinde koşarak" , hem Burak ve Umut'un morallerini yerle bir etmiş, hem de transfer ayını boşa harcamıştır!..

Dahası, "geçen yıl, Galatasaray'ı şampiyon yapan", o "ağabey" üçlüsü dağılmıştır. "Saha dışı ağabeyi" Ali Dürüst, "saha kenarı ağabeyi" Abdürrahim Albayrak ve "saha içi ağabeyi" Hamza Hamzaoğlu yoktur artık; sadece "Teknik direktör" Hamza Hamzaoğlu vardır; o da ne yazık ki, "bu" haliyle!..

İşte Galatasaray futbol takımının çöküşünün "ana sebebi" budur!..


Beklediğim gibi oldu; "Cengaver ve joker olarak" ve de "onca para ödenerek" alınan, "defansın gediklerini ve hava topu zafiyetindeki açığı kapayacak" olan Alman Kevin Grosskreutz "sakatlığı sebebiyle iki ay ilk on birde olamayacağının ortaya çıkmamasını sağlayan" ve de "Skandal" başlıklarıyla manşetlere çıkan hatanın sorumlusu olduğu için "istifa eden" "Sportif Direktör Yardımcısı", sular durulunca görevine döndü!..

Bu olaya hep "İşin içinde bir bit yeniği var" diye bakmıştım; soruyorum; haksız mıymışım?.." 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.