"Vefa" sözcüğünü silmişler!..

Bugün "Galatasaray ile ilgili çeşitlemeler" yapacağım ve başlıyorum: Erol Demirkol'un, 2000'li yılların efsane kadrosunda "çok gençken yer alıp" ayağı kırıldığı için "yok olduğunu" zannettiğim "Alper ile ilgili" röportajını Fanatik'te okuyunca gözlerim nemlendi. Galatasaray gibi bir kulübün yönetimleri, hadi Bülent Korkmaz'lara, Hakan Şükür'lere, Arif Erdem'lere, Hakan Ünsal'lara, Ergün Penbe'lere, Ümit Davala'lara ve o "efsane kadroda yer alan" bir çok futbolcuya "vefasızlık" yapmıştı ama "o röportajdan öğrendiğimiz şekli" ile Alper'e reva görülen "vefasızlıktan da öte" en hafif tabiri ile "insanlık dışı" ve de "gaddarca" idi; dahası, belki de spor tarihimizde "benzeri" çok ama çok azdı!.. Yazıklar olsun; neden "Galatasaray seyircisi" yıllardır tribünlerden kaçıyor ve mesela ben, "sempati duyduğum" bu kulüpten "neden" soğumaya başladım; anlaşılmıyor mu?.. >> Arda konusunda netlik yok!.. Bu olay da, tıpkı "alt yapıdan yetişen oyuncularla ilgili uygulamanın" Federasyon tarafından "ham hum şaralop" haliyle geçiştirilmesi, "sorumlu olan" genel sekreterin, federasyon "başkan vekilliğine getirilmesi" ve sonra da "talimat değiştirilmesi" gibi mi, acaba?!.. "Bu olay", Arda'nın idrarında Bursaspor maçından sonra yapılan testte "doping maddesi bulunması" ve bunun "ham hum şaralop" misali, "ortaya hiçbir belge konmadan savuşturulduğu" görüntüsü veren bir "sıradan açıklama ile" ve süratle geçiştirilmesidir!.. Neymiş; "Kulüp yasal müracaatları yapmışmış, doping içeren ilâcı Arda'nın ağrı kesici olarak almasına izin verilmişmiş." İyi de, "nerededir" yazışmalar; bu yazışmalar "gerçekten" doping talimatlarına ve FIFA kriterlerine uygun olarak yapılmış mıdır; üstelik "8 Ekim'de alınan 'talimatlara uygundur' kararı" neden 30 Aralık'ta açıklanmıştır; bu nasıl iştir?.. Bu belgeler açıklanmalı, talimatlara "ne kadar uygun olduğu" herkese gösterilmelidir; yoksa. "Yoksa'sını" düşünmek bile istemiyorum!.. >> Aydın harcanıyor!.. Okuyucum Kayra Atabey diyor ki: "Bütün dünyadaki kulüpler harıl harıl alt yapıdan oyuncu çıkarmaya çalışırken genç ve yetenekli gençleri bulmaya uğraşırken Galatasaray yönetiminin elindeki gençlere sahip çıkmamasını ben bir taraftar olarak kabul edip içime sindiremiyorum. Aydın, Türkiye'nin yakın gelecekteki hatta şu andaki en iyi Türk oyuncusudur. Arda Turan'dan daha iyi bir oyuncu. Öcal abi bu genç oyuncuya sahip çıkalım Galatasaray'dan gönderilmesine engel olalım. Aydın gönderilmesin ona şans verilsin oynatılsın." Sevgili Atabey'in görüşlerine aynen katılıyorum; Aydın harcanıyor ve "nerede ise" Mehmet Yıldız'ın transferinde "kiralık" olarak kullanılacaktı; yazık!.. >> Kim yok?.. Sevgili Ünak Özüak (ki, en beğendiğim basketbol yorumcularının başında gelir; zaten kaç taneler ki?) tam bir açmazda!.. "Tanyeviç'i harcarken, Murat Özyer'i korumaya" devam ediyor; "Galatasaray kazanmadı, Tanyeviç Fenerbahçe'ye kaybettirdi" diyor ve büyük bir "taraflılık" gösterisine soyunuyor!.. "Tanyeviç'in kaybettirmesinden" çok, "Murat Özyer'in yokluğu" ve Galatasaray'ın "disiplinli bir basketbola dönüp", Cüneyt'in çok kötü oyununa rağmen, "basketbol oynamaya çalışarak ve iyi savunma yaparak" maçı kazandığını bilmem ki görememiş mi?.. Görmemesi imkânsız ama "yazmak galiba işine gelmiyor" galiba; zira "Tanyeviç antipatisi, Murat Özyer sempatisi" baskın çıkıyor!.. Peki, dört gün sonra, Dexia Mons Hainaut maçında Belçika takımının başında da Tanyeviç mi vardı ki; Galatasaray 80 - 68 kazandı?..