Yangın var!..

Çarşamba akşamından beri aldığım telefonun, sorulan soruların haddi hesabı yok!.. Özetlersem; "Şampiyon olmuş, üçüncü yıldızı takmış, Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılma hakkı elde etmiş Galatasaray'ın taraftarları" kan ağlıyor!.. "Sevincimizi kursağımızda bıraktılar" diye dert yanıyor!.. Galatasaraylılar'a göre, Özhan Canaydın yönetiminin ilk büyük ama "izleri kalıcı" fiyaskosu!.. "Lucescu'nun intikamı" filminde, "perişanlığa soyunan" kahramanlar!.. Hissettiğim o ki, "Galatasaraylı taraftarlar", Özhan Canaydın'ı ve yönetimini kolay kolay affetmeyecekler; transfer hezimetinin hesabı, trübünlere kadar aksedecek!.. Aslında "Mondragon hezimetini", Mehmet Cansun yönetimi hazırlamıştı; Kolombiyalı kaleci, Şampiyonlar Ligi'nde vitrine tam çıkmamışken, "bonservisi çok ucuza alınabilirdi!." Ama, Cansun yönetimi "borç ödüyor" görünebilmek için, Mondragon'u feda etti!.. Kalecinin, "Türkiye'de ve Avrupa'da tam olarak vitrine çıktığında" bonservis bedelinin de, transfer bedelininin de "katlanacağı" belliydi!.Cansun, "bu gerçeğe sırtını döndü"; Sergen'de de durum aynıydı!.. "Günü kurtarmaktan ve kongreyi kazanmaktan başka birşey düşünmeyen" Cansun, yeni yönetimin kucağına "fitili ateşlenecek" iki bomba bıraktı!.. Terim'in göreve getirilmesi ve Lucescu'nun gönderilmesi sonucunda, Rumen Hoca, "intikamını almak için" Galatasaray'ın "yumuşak karnına vurmaya başladı" ve önce Sergen, sonra da Mondragon "Aslan'ın pençesinden, Kartal'ın yuvasına taşındı!." "Terim'in gelmesiyle keyfi iyice kaçan" Sergen'in Beşiktaş'a gitmesini seyretmek normaldi de, "Mondragon'u kaçırmak" tam bir fiyasko oldu!.. Galatasaraylılar'ın söyledikleri "bir şey" daha var, altını çizmek gerek: "Yeni yönetimin içindeki 'Rumen Hoca'nın kalmasını isteyen Terim karşıtları', acaba Terim'i sabote etmek için mi, Mondragon işini ağırdan aldılar, Sergen'in gidişini seyrettiler? Yoksa, sorumluluk doğrudan Başkan Canaydın'ın mı?" Bu iddianın en kısa zamanda aydınlanması gerek; yoksa Galatasaray'ın da, yönetimin de,Terim'in de başına yarınlarda çok işler açılabilir!.. Bu arada, benim de Canaydın'a bir sorum olacak: Pek iyi hatırlayamıyorum; göreve talip olurken "üç büyük yıldızı Galatasaray'dan kaçırmak mı, yoksa almak mı" sözü vermiştiniz? ocaluluc@beko.net