Misafirlerim vardı, Sivasspor - Galatasaray maçını seyretmek için, ancak onları gönderdikten sonra TV başına geçecektim.
Onları yolcu ederken, bir Galatasaraylı dostumdan telefon geldi; “Maçı seyrediyor musun; ev sahibinin bazı oyuncuları, Galatasaray’ı yenmek için değil, eksiltmek için sahaya çıkmış gibi… Osimhen, Sanchez, Mertens, Barış Alper hedefte sanki… Hakem temaslı oyuna izin veriyor ve temaslar giderek sertleşiyor…”
Birinci yarının son dakikalarında TV başındaydım ve maçı sonuna kadar seyrettim; arkadaşımın söylediklerini, biraz abartılı bulmakla beraber, Manaj başta, “bir iki oyuncunun, maçın havasını germek, ‘Galatasaraylı futbolcuları isyan ettirerek kart görmelerini sağlamak gibi’ bir niyetleri olduğu” hissine kapıldım…
Bana göre, hakemin maçın genelindeki “asıl” hatası, “Bunu sezip, gerekli ikazları yapmaması, ‘sarı ve gerekirse kırmızı kartını kullanıp’ Barış Alper’in sedye ile hastaneye gönderilmesinin önünü kapamaması” idi. Nitekim…
Galatasaray maçı kazanırken, bu hatası, hem kendisine, hem Barış Alper’e, hem de Osimhen’e ve dolayısı ile Galatasaray’a zarar verdi; MHK ve Federasyon’a da…
Sarı lacivertli medyanın desteği ile Ali Koç ve Acun Ilıcalı başta Fenerbahçeli yöneticilerin aylardır sürdürdükleri “Futbolda Galatasaray yapılanması var” iddiası, Sivas’ta “genç” hakemin “bu duruma düşmesinin ve ‘kartlarını yerinde ve zamanında kullanamamasının’ başlıca sebebi” idi.
Ve de, “O yapılanmayı yok edeceğiz” sözlerinin, Federasyon Başkanı’nın “müsamahası” ile nerelere kadar uzandığını gösteren bir örnek oldu.
Ne var ki, Galatasaray ve Fenerbahçe futbol takımının durumları ortada… Biri, “10 kişiyle ve ‘o’ hakemle, Sivasspor’u da 3 puanla geçerken” öteki, son yılların “idari ve futbol takımı krizlerinin en büyüğünü yaşayan” Beşiktaş’a yeniliyordu…
Çok açık ki, “Galatasaray futbol takımının yapılanmasına” karşı, Fenerbahçe futbol takımının ‘bir türlü’ yapılanamamasının üstü” Ali Koç ve Acun Ilıcalı “ne söylerlerse söylesinler” kapatılamıyordu…
İşte acı gerçek; “geçen sezon” İsmail Kartallı Fenerbahçe, Süper Lig’i, 38 maçta “15 puan” kaybederek, “Galatasaray’ın 3 puan gerisinde” 99 puan ile kapatırken… Mourinholu Fenerbahçe, bu sezon, “henüz” 14 maçta “10 puan kayıp” ile Galatasaray’ın 6 puan gerisine düşüyordu…
Görülüyordu ki, ortada bir “Galatasaray’ın yapılanması” vardı ama “bu yapılanma, Galatasaray’ın dışında değil, içinde; “takımında” idi…
Buna karşılık, Fenerbahçe takımı bir türlü, yapılanamıyor; başkan ve vekilinin “Galatasaray Yapılanması” feryatları da gerçeğin üstünü örtemiyordu.
Zira, “Fenerbahçe tribünleri” her şeyin farkındaydı, artık!..
Öcal Uluç'un önceki yazıları...
Tmm hepsi gerçek,birde şu durum var,,10 kişi kalmışsın,1_0 yeniksin,bir kaleci çıkıyor ortaya, sonrasını,yza hadi....
Param, gücüm herşeyim var dedi ve taşın altına elini koydu ama taşın altında kaldı. Taşı kaldırmaları için alemi seferber etti ama taş bunu iyice altına alacak.