Yazıklar olsun!...

A -
A +

Evet, hem de bir defa değil, on defa değil, yüz defa değil, bin defa, binlerce defa yazıklar olsun!.. Vah benim mesleğime... Vah benim derneğime... Bakınız "Derneğimin başkanı", adı "Onur", soyadı "Belge" olan başkanı, TSYD'nın Antalya'daki "Eğitim" seminerine, spor yazarlarına "isim ve kişi belirtmeden" yerli-yersiz hakaretler yağdıran, çok yıllar öncesinin olaylarını detayları ile hatırladığı ve anlattığı halde, daha dün gibi kısa bir zaman önce röportajlarında, yorumlarında spor yazarları için "ulan" diyen,"sahtekâr" diyen, "hıyar" diyen ama seminere gelince "seyahatte idim, okumadım, hatırlamıyorum, söylemişsem, bakacağım özür dileyeceğim" diyen, ama o günden beri "bu konuda" sesi soluğu çıkmayan bir "hakem - futbol yorumcusunu" hâlâ ve hâlâ nasıl "aslanlar gibi" savunuyor ve "bu daveti eleştiren" ve derneğinin üyesi olan, bunca yılın Hıncal Uluç'unu nasıl eleştiriyor: "Gönlümüze göre, bilgi veren, yalnız yüklü programlar uygulanan değil, aynı zamanda eğlenebildiğimiz bir seminer gerçekleştirdik. Hıncal Uluç kameralar yetişemediği için Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay'la birlikte spor dansını yaptığımızı görememiş, acı bir şekilde eleştiriyor. Fotoğrafı elektronik posta ile gönderdik. Kendisi davetliydi, bir yanıt bile vermedi. Ama davetli olan hiç kimse listeden çıkarılmadı. Erman Toroğlu'nu eleştirenler orada özür diledi. Haberi yok, bilgisi yok, çünkü aramızda değil ama fikri var. O da sağolsun, ağabeyimizdir, biliyorum üzülmeyecek. Aldırmıyorum, kızmıyorum, sabırlıyım, onu yeniden spor yazarlığına kazandırmak kadar zor bir işten dahi ümitliyim, varsın saf zannetsin." O seminere katılan "kaç kişi ile konuştum"; bir kişi de çıkıp "Filân arkadaş, Erman Toroğlu'ndan özür diledi" demedi... Kimsenin görmediği, duymadığı bir özürü acaba, sayın başkanımız nasıl duydu? Şimdi, Başkan Onur Belge, "onurlu" bir insan olarak, "belgeleri" konuşturmalı, "kimlerin, ne zaman, nerede ve neden dolayı Erman Toroğlu'ndan özür dilediğini" açıklamalıdır!.. Aksi halde ortada, "gerçekler adına, mesleğimiz adına" başkanımızın ne "adına", ne de "soyadına" uygun bir tablo kalacaktır!.. Herkes, yıllardır Erman Toroğlu'nun "spor yazarları ile ilgili" görüşlerini, "derneğimizle ilgili yorumlarını" biliyor!.. Bunları hiç saklamadı, TV ve gazete arşivleri "bu konudaki olumsuz, hem de çok olumsuz sözleri, yorumları ve yazıları ile dolu!.." Bütün bunlara karşı dedik ki: "Olabilir, herkes hata yapabilir, Toroğlu, TSYD'nin hem de eğitim seminerlerine en son davet edilecek kişiydi, hata edildi, çağrıldı... Bundan da bir hayır doğabilir. Erman Toroğlu samimi olarak hatasını kabul eder, özür diler ve hatasını tekrarlamazsa, işte bu hayır doğmuş olur..." Nerede Erman Toroğlu; galiba "kendi söylediği sözleri gene okuma ve hatırlama fırsatı bulamadan, bu defa da bir dünya gezisine çıktı..." Sayın Başkan, yazının başından sonuna kadar "beni saf zannedenler var" diyor ve "saf olmadığını" anlatıyorsun!.. İyi de, sadece seni değil, "hepimizi", tüm spor yazarlarını "saf yerine koyan" Erman Toroğlu'nu "hâlâ savunmak" neyin nesi oluyor? "Erman Toroğlu'nu eleştirenler orada ondan özür dilediler" demekle neyi amaçlıyorsun? Kim, neden Erman Toroğlu'ndan özür dilesin? Hakaret eden o... "Hıyar" diyen o... "Sahtekâr" yerine koyan, "ulan" diyen o!.. Yoksa... Erman Toroğlu'na "Evet biz bunları hak ediyoruz" diyenler ve "bizi eleştirdiğin için haklısın" diyenler mi var? "Seni öfkelendirdik" diyerek, "özür dileriz" diyenler mi çıktı? Kim bunlar; kim... kim... kim??? Böyleleri varsa, "akıllarını başlarına getirmek" misyonunu yükleneceğine, neden tam tersini yaparak, "Erman Hoca özür dilemeli ve mesleğimize, meslektaşlarımıza saygı göstermeli" diyenleri zem etmeye kalkışıyorsun?.. Diyorsun ki; "Hıncal Uluç seminere gelmedi, izlemedi, duymadı, görmedi ama yazıyor... Bilgisi yok ama fikri var!.." Ben, semineri baştan sona izleyen "3 tane" gerçek spor yazarı ile konuştum... Özlerine, sözlerine inanılan, güvenilen üç tane spor yazarı ile... "Erman'dan özür dileyeni ne duyduk, ne de gördük" dediler!.. Peki, buna ne diyeceksin, sayın Başkan?.. Acaba "orada olmana rağmen" senin mi bilgin yok, yoksa hâlâ Erman Toroğlu'nu "aklama misyonunu tamamlamak için" çabalamaya ve bu yüzden, kim olurlarsa olsunlar "bu sorumluluğunu" hatırlatan "kendi meslektaşlarını" küçük düşürmek için gayret gösteremeye devam mı ediyorsun? İşte onun için diyorum ki; yazıklar olsun... Hem de binlerce defa... Ve Erman Toroğlu'nu da kutluyorum!.. Kim bilir ne kadar keyiflidir!.. "Onlara yıllardır söylemediğimi bırakmadım... Sonunda seminerlerine de davet edildim.. Yönetimi beni haklı gördü ve davet etti... Özür falan da dilemedim... İşte başkanları da yazdı, aksine benden özür dilediler... Sözlerimi hak ettiklerini gösterdiler... Benim eski mesleğim kabzımallık... Ben salatalıktan çok iyi anlarım... Ne kadar iyi anladığım da ortaya çıkmadı mı? Teşekkürler... Teşekkürler.." diyordur!.. Helâl olsun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.