Fevkalâde üzgünüm!.. "Böyle" bir ortamda ve zamanda, Trabzonspor gibi bir takımın, Kıbrıs Rum Şampiyonu'nu geçemeyerek, Şampiyonlar Ligi'ne daha "eleme" turlarında veda etmesinin "mantıklı" hiçbir izahı yoktur!. Kim ne derse desin, öncelikle bilinmelidir ki, Rum takımına karşı, "Milli takımımızın oynamadığı" bir "milli tur" kaybedilmiştir!. Prestij kaybedilmiştir!.. Trabzonspor için "büyük bir mâli kaynak" kaybedilmiştir!. Öz güven, moral, inanç kaybedilmiştir!.. Taraftar kaybedilmiştir!.. Özetle, kayıp "kolayca" telafi edilemeyecek kadar büyüktür; "yapacağı tahribat" temenni edelim ki, Türkiye Süper Ligi'ne de tesir etmesin!.. Geçen hafta salı gecesi "orada" alınan "3-1'lik mağlûbiyet" sonrasında yazdığım yazının başlığı "Hayal kırıklığı" idi!.. Bir hafta sonraki yazımın başlığının "Yıkım" olacağına rüyamda görsem inanmazdım, inanamazdım; ama işte "oldu!.." Elbette, "bu yıkımda", Şenol Hoca'nın da, "ilk maçta o hatalı golleri yiyen" defans elemanları ile "son maçta" omuzlarına yüklenen o "ağır sorumluluğun stresi" içinde o "inanılmaz golleri kaçıran" Gökdeniz ve Fatih Tekke başta olmak üzere bütün futbolcuların da sorumlulukları vardır, amma "elenmenin asıl sorumlusu", hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, "doğrudan" yönetim kuruludur!. "Geçen yıldan ders almayan" yönetim, "Şampiyonlar Ligi'ne katılmanın ne anlama geldiğini" anlamamışçasına, takımın eksik ve gediğinin "kaliteli elemanlar" ile doldurulması ve zenginleştirilmesi gerekirken, "defansın en iyi adamını satmış", yerini dolduracak kapasitede "bir adam" alınamamış; ondan da öte, "eleme turunun erken başlayacağı biline biline" transfer çalışmaları zamanında bitirilememiştir!. Zaman, "bezirgan pazarlıkları" ile tüketilmiş, "alınması gerekli kaliteli futbolcular" elden kaçırılmıştır!. Avrupa Futbolu'nda "esamisi okunmayan" bir takıma eleniş, "kabul edilemez" top yekûn bir gafletin sonucudur!. "Bu hâli ile" Trabzonspor, Rum takımını elese ne olacaktı ki? Glasgow Rangers gibi bir firmanın elinden "Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkını alabilecek miydik?." "Doğru" oturalım ve "doğru" konuşalım; Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak bir takımda "o lig seviyesinde sadece bir Fatih Tekke'si, bir de Gökdeniz'i olan" bir kadro ile Trabzonspor ne yapacaktı? Yattara'yı saymıyorum bile; "böylesine sorumsuz" bir futbolcuya güvenmenin ne kadar hatalı olduğu, daha kaç "acı" olayla ortaya çıkacak? Trabzonspor, taraftarı, yönetimi, teknik heyeti, futbolcuları ile bu "ağır yarayı hemen sarmalı!." Yoksa, Süper Lig'de de "hüsran" kapıda!.. Bu takım, "Tolga'nın yerine bir kaliteli defans adamı ile Fatih Tekke'nin yanına bir kaliteli hücumcu istiyorum" diye bağırıyor!.. Avrupa Kupaları için iş işten geçti ama, hiç olmazsa lig için, yönetim bu takviyeleri yapmalı!.. Hem de hemen!..