Ne zaman ki Fatih İşbecer, "Galatasaray fakirleşirken, bazı insanlar zenginleşmiş" dedi, birileri yönetim aleyhine düğmeye bastı…
Birdenbire spor sayfalarında, web sitelerinde haberler çıkmaya, büyütülmeye, hatta manşetlere taşınmaya başlandı; "Galatasaray'da yönetim kaosu büyüyor, kurtarıcı gerekiyor" mealinde!..
"Paralel olarak" Galatasaray taraftarı bazı gruplar, tribünlerde "Yönetim istifa" çığlıkları atmaya başladı!..
Gazetelerde de "bu tabloya uygun yorumlar" art arda dizilir oldu!..
Ne oluyor ve neden oluyor?..
Lafı uzatmadan "hemen" yazayım; ne zaman ki Galatasaray Genel Sekreteri Fatih İşbecer,"Galatasaray fakirleşirken, bazı insanlar zenginleşmiş" dedi ve "Tarafsız bir denetim kurumuna kulübün hesaplarının ve harcamalarının inceletileceğini, ortaya çıkan tablonun bir raporla genel kurula getirileceğini ve gereğinin yapılmasının isteneceğini" açıkladı; işte o zamandan beri Galatasaray'da "yönetim aleyhine kazan kaynatılmaya başlandı"; gerçekleri görün artık Galatasaraylılar!..
"Galatasaray'ı bu hâle düşürenlerin yeniden iktidar olmak için" kulise girdiklerine dair haberler de işte bu açıklamadan sonra gazetelerde görülür oldu: "Ünal Aysal geri dönüyor!.." / "İnan Kıraç, Galatasaray'a başkan adayı arıyor!.."
Oldu olacak, biri de çıkıp, mesela "şöyle" bir haber yapmalıydı; "Kulis için de Mehmet Koçarslan (Galatasaray Adası'nı Suada yapan işletmeci) görevlendirildi!.."
Dahası, haberlerle beraber sahneye spor basınındaki "kalemşor yorumcular" da çıkıverdi!..
Bitmedi; bazı "bende" taraftarlar da, seyircilerin arasına girerek, "futbolda alınan kötü sonuçlardan bilistifade" tribünlerin "Yönetim istifa" kampanyası açmasını sağladı!..
Dursun Özbek'in başkanlığa gelmesini "onlar istediler", hatta "onlar getirdiler" ama, Özbek ve arkadaşları, "işe başladıktan sonra gördüler" ki; Galatasaray elden gidiyor; evet, elden gidiyor!..
Ve de anladılar ki, "birileri", bu kulübü, "satın almışçasına ele geçirmek istiyormuş!.."
Tablo ortada; eğer Divan Kurulu'nda, Genel Kurul'da "istenen ve beklenen yetkiler alınabilse" idi; bugün "kurtarıcı olarak yeniden sahne almaya çalışanların süresiz elinde kalacaktı"; Galatasaray!..
"O günlerde olmadı"; bugünlerde "olması için" yeniden sahneye çıkılıyor!..
Yazılan ve yazdırılan haberlere bakılırsa, "yüzlerce milyon avrolarla geliniyormuş!.."
"İlk defa" da, "böyle propagandalar" ile gelinmiş, ama "Türk Spor Tarihi'nin en fazla gelirlerinin elde edildiği, dünyada kulüp gelirleri itibariyle ilk 30'lara, dahası ilk 20'lere girildiği" bir süreçte, kulüp "milyarla ifade edilen borç yükünün pençesine" ve UEFA'dan "ceza alacak hâle" düşürülmüş, bunun üzerindeki örtüye de "kurumsallaşma" denilmişti!..
Bu örtüyü süslemek için de "çiçekler getirilmiş"; camia da, Divan ve Genel Kurullar da, taraftar da adeta "hipnotize edilmişti!.."
Haberler "tekzip edilmediği için", çok açık görülüyor ki, "onların destekleriyle gelen" kısa dönem başkanı Duygun Yarsuvat'ın gerçekleri görerek "Yağma Galatasaray'ın böreği" diye nitelendirdiği ama "hesap sormak babında tek adım atmadığı" bir sürecin yeniden başlatılması için "Galatasaray camiasının hazırlanması adımları" atılıyor!..
Bu tablo ortada iken, ne yazık ki, Galatasaray Adası'nın tahliyesi için hukukun zorladığı bir adımı atan ve "yeniden dava açan" bir yönetimin Genel Sekreteri'nin " denetleme ve hesap sorma adımlarının da bugünlerde atılacağını" açıklamasına "Galatasaray'da cadı avı başlatılıyor" diye başlık atan gazeteler bile var!..
Ve bütün bunlarla mücadele etmeye çalışan, bir de yönetim var; bu yönetime, "bütün hatalarına rağmen", sahip çıkın Galatasaraylılar; yarınlarda pişman olmamak için!..