Yorumsuz!..

A -
A +

Süper Lig başlamadan: Futbol Federasyonu "eski" Başkan Vekili Ata Aksu: "Hiç kimse heveslenmesin, bu yılın şampiyonu bellidir; Fenerbahçe!.." Süper Lig başladıktan bir süre sonra: Galatasaray Teknik Direktörü Hagi: "Ligin tepesi meşguldür (Not: Romen Hoca, "işgal edilmiş" anlamına kullanıyor), biz başka yere bakalım!.." Süper Lig başladıktan epey sonra: Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım: "Biz şampiyonlukların sadece sahada kazanıldığını zannederdik, ama değilmiş, öğrendik!.." Ve dün: Trabzonspor Kulübü Başkanı Atay Aktuğ: "Maddi açıdan bakarsak 10 trilyonumuz uçtu. Olmaz bu iş . 'Her şey sahada olmuyor' deniyor. 'Hakem hatasıdır ne yapalım' deyip geçemeyiz. Bu bizim şampiyonluğumuza, Şampiyonlar Ligi'ne katılmamıza mal oldu. G.Saray ne olur bilmiyorum ama F.Bahçe-Trabzonspor maçının sonucuyla lig bitti. Kimler yetkiliyse, bu işten Futbol Federasyonu sorumludur, ben onları tanıyorum, bu olayları soruşturmaları gerekiyor. İlgili kurumlara hakem ile ilgili gerekli yazıları yazacağız. Biz emeğimizin çalınmasını hazmedemiyoruz. Bu işin peşini asla bırakmayacağı z, sonuna kadar kovalayacağız." Ve dün: FIFA kokartlı "eski" hakem Ali Aydın: "F.Bahçe-Denizlispor kupa yarı finalinde F.Bahçeli Luciano hakemlikte en üst rütbe olan FIFA'yı göğsüne takmış Selçuk Dereli'nin yüzüne tükürüyor ve sadece tek maç ceza alıp Trabzonspor maçında tekrar formasını giyiyor. Çünkü raporda bu olay FIFA hakemi tarafından yazılmıyor ya da yazdırılmıyor, (mu?) Kendilerine el-kol hareketi yapan futbolcuları hakeme işaretlemeyen yardımcı hakemlere 5-6 hafta ceza veren MHK ve onun başkanı sayın Çelik, bu defa Selçuk Dereli'yi hemen kritik İstanbul - G.Antep maçına atayarak ödüllendiriyor! Her ne hikmetse gözlemci ve temsilci raporlarında da ilginçtir olaya yer verilmiyor. Diğer hakemler yüzlerine tükürülmediği halde sırf el kol hareketlerine maruz kaldıklarından haftalarca cezaya giriyor, milyonlarca insanın defalarca yüzüne tükürüldüğünü gördüğü hakem Selçuk Dereli hemen maça atanıyor. Böyle adalet veya adaletsizlik olur mu? Bunu spor kamuoyuna ve hakemlere birisinin izah etmesi lazım. Bunu vicdanlara, haksızlığa uğrayan diğer futbolculara, takımlara kim ve nasıl izah edebilir ki?" Ve dün: Türkiye Gazetesi Yazarı Ümit Aktan: "Mahkemeye verilen bir federasyon, takımların çekilmeye kalktığı bir lig ve Yargıtay'a baş kaldırmış bir MHK.. "Tesadüfen" ve "Lütfen" diye diye gırtlağa kadar lağım kokusu. Levent Bıçakçı'nın mütevelli heyetinde yer aldığı Kadir Has Üniversitesi'nde "sıfır reytingli bir milli hoca" skandalı da cabası. Hocayı kulağından tutup panele götürme fiiliyeti. Mütevelli parası aldığı öğrencilere Ersun Yanal ısmarlamak. Ve kantinden altı üstü 20-25 kişi toplayabilmek. Altı üstü ayarlanmış bir ligde, Trabzonspor'u derdest edip birini şampiyon etmek. Koca hipermarkette bakkal zihniyeti... "Öpiim Abi"lerin el etek öpeni. Bir takım hariç, diğerlerinin hepsinin aleyhine eşit dağılmış hakem hataları düzen Futbol Federasyonu'na... Onun düdüklerini belli makamlarda öttüren düzenin hizmetkârı hakemlerine... Onları atayan, Yargıtay'dan ters yüz ve illegal, üstelik gizli toplantılar yaparak yaşayabilen MHK'sına... Kimsenin dinlemeye bile gitmediği hocasına emanet edilmiş Milli Takımı'na... Bir kulüp başkanının açıkça ezdiği ve emrindeki memuru gibi davrandığı hukukçu federasyon başkanına... Ben nasıl olup da, "Öpiim Abi Federasyonu" demeyeyim?.." *** Öcal Uluç'un notu: "Gencecik Petre'nin başını yiyen" ve nerede ise "Hagi'nin de istifasına sebep olacak olan" Saidou'nun; Galatasaray'a, özellikle "Onu ben aldım, Hagi,'ye yedirmem" edasıyla medyada Hagi'ye savaş açan ve bu savaşın tribünlere de sıçramasına ve Petre'ye maç boyu küfür edilmesine sebep olan Ergun Gürsoy'a ve futbol sorumlusu Fatih Gökşen'e oynadığı oyun ortada... Bu oyunda "sıfır çekmenin ve küçük düşmenin" siniri ile "değil bir Galatasaraylı yöneticiye , hiç bir kulüp yöneticisine yakışmayacak" davranışlar içine giren Ergun Gürsoy ile Fatih Gökşen'e herkes gibi ben de soruyorum; "koca Galatasaray'ı Saidou gibi sıradan bir oyuncudan korkar hâle düşürdükten" ve ondan da öte "Süper Lig'deki kulüp yönetimleri" içinde "en centilmenler" olarak alkışladığımız Malatyasporlu Başkan ve yöneticilere son derece "haksız ve çirkin" sözler sarf ettikten sonra "Bizim yönümüzden mesele kapanmıştır" demekle iş bitiyor mu? Ve ey Galatasaraylı kongre üyeleri; "yöneticiliği böylesine ayağa düşüren" zihniyete daha ne kadar tahammül edeceksiniz; Galatasaray'ın her gün "daha da çirkinleştirilmesine" ve "manevi değerlerinin yok edilmesine" böylesine sessiz kalmak size yakışıyor mu?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.