Yüreklerimiz yanarken!..

A -
A +
15 günde 5 cenaze!..Sadece Bayram'da iki kara haber!..İlk üçünün ikisi, "Beşiktaşlı" Kemal Tatari ve "Galatasaraylı" Rahmi Ayhan, hem "çok yakın" arkadaşlarım ve dostlarımdı; hem de "briç masalarımızın değişmezleri!.."
"İçimiz yanarak" toprağa verdik, onları, mekanları cennet olsun; aileleri başta, "bizler gibi" geride kalanlara da Allah sabır versin!..
İlk üçün sonuncusu, Sabah Gazetesi Ege Temsilcisi "can kardeş" Ünal Ersözlü'nün kayınpederi idi ve de "can kardeşimiz" Dilara'nın babası!..
O da "cennet yolculuğuna çıktı", Kaynaklar Mezarlık Camii'nden!..
"Biraz ara ver Allahım" niyazımız, Bayram'a kadar sürdü ancak, iki Baryam günü, iki kara haber; Hasan Yılmaer ağabeyimizi ve Şevket Özçelik kardeşimizi kaybetmiştik!..
Biri İstanbul'un, öteki İzmir'in, "yeri dolması zor" insanlarıydı, onlar!..
Hem, "insan" olarak, hem "gazeteci" olarak, hem "toplum önderi" olarak, hem "aile reisi" olarak ve hem de "dost ve arkadaş" olarak!..
Sevgili Esat Yılmaer kardeşimiz başta olmak üzere, geride bıraktıklarına "sabır ve başsağlığı" dilerken, Hasan ağabeyimize de "Mekanın cennet olsun" demek, ailesi ve dostlarıyla paylaştığımız acımızı hafifletmiyor, sadece "bir gün bir yerlerde yeniden buluşma ümidini veriyor", o kadar!..
Şevket Özçelik, "yarım asırlık" bir arkadaşlığın, meslektaşlığın, meslek kuruluşlarımızdaki zaman zaman rekabet, çok zaman birliktelik  beraberliğini de aldı, götürdü!..
O, gerçek anlamıyla, İzmir basınının son 50 yıldaki "temel direklerinden biri" idi!..
En sıkıntılı, en problemli, en karışık durumlarda "sakin, yol gösterici, problemlere, sıkıntılara ışık tutan önerileri ile" yolu aydınlatan bir "denge ve üslûp adamı" idi!..
Zaten "bunca yıl" hem haberci, hem yorumcu, hem de yönetici olarak "gazetesi" Yeni Asır'da hep cephenin önünde kalması, meslek kuruluşlarımızda "önderlik etmesi" başka türlü nasıl olabilirdi?..
"İzmir Sporu" denilince de, "ilk akla gelenlerden biri idi", o!..
Bilmem ki, "ona ihtiyaç duyduğumuz" ama artık "arayıp bulamayacağımız" yerlerde, "O'nun yerini, kim ve nasıl dolduracak?.."
Nur içinde yat, sevgili kardeşim Şevket, biliyorum, şimdi cennettesin!..
***
Bu gece hem Galatasaray, hem Türk Futbolu için "çok önemli" bir maç oynanacak; "Ya devam, ya tamam" cinsinden!..
Mutlaka kazanılması gereken bir maç!..
Galatasaray'a başarılar; yukarıda anlattığım acılarımızı biraz hafifletecek bir zafer gecesi olmalı, bu gece!..
Başka yolu yok; haydi çocuklar!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.