Atatürk Stadı'nda Vestel Manisaspor'un yerine biraz dişli, biraz dirençli, biraz becerikli bir Süper Lig takımı olsaydı, G.Saray'ın bu kadar kolay bir galibiyet elde etmesi mümkün değildi. Tromso ikliminin ve sahasının, İzmir iklimine ve sahasına gönderdiği bünye erozyonu, sarı-kırmızılı futbolcuların 90 dakika sıçramakta ve koşmakta zorlanmalarının sebebiydi ama Manisaspor öylesine takım olmaktan uzaktı ki, eğer Hakan gol atamama korkusunu üzerinden atabilmiş olsa, sarı-kırmızılı ekip ligin gol rekorunu bile kırabilirdi. Tabii, Manisasporlular'ın beceriksizce kaçırdığı en az üç gol pozisyonunu da notlarımıza eklersek, G.Saray defansının ne halde olduğunu da anlatmış oluruz. Necati'nin ilk golü, hazırlanışı ve atılışı itibariyla enfesti, Ümit'in ilk golü de müthiş!.. G.Saray orta sahası da Heinz'la hiç görünmedi. Hasan, oyunda hep vardı ama bal yapmayan arı gibiydi. Necati, sezonun en iyi maçlarından birini oynadı ve bu takıma ne kadar gerekli olduğunu gösterdi. Manisaspor tez elden takım olabilmenin tedbirlerini almazsa ve Süper Lig'de oynadığının farkına varmazsa yarınlar çok geç olabilir. Manisaspor seyircisi tribünleri küfür korosu haline getirme yerine, yönetimden ve teknik heyetten takımı takım yapmalarını istemelidir. Hakem Demirlek faul düdüklerinde G.Saray'a pasif davrandı; neden?