Oh, dünya varmış; oyun "nihayet" bitti ve "taa başından sonu belli olan" senaryo; "mutlu son" ile noktalandı!.. Artık herkes, Dünya Kupası maçlarını "gönül rahatlığı" ile seyredebilir; gönüllerin üzerine "karabasan gibi" çökmüş olan "Ya dönmezse" endişesi kalktı!.. "Çoktan verilmiş olan" ama "Pazartesi günü açıklanan" karar, Aziz Başkan'a da, Fenerbahçe'ye de, Türk sporuna ve futboluna da hayırlı, uğurlu olsun!.. "Dönme" kararı açıklandığına ve uygulamaya konulduğuna göre "artık" geriye dönüp, "neden, niçin" sorularına cevap aramanın, bulmanın ve yazmanın önemi de, ciddiyeti de pek yok!.. Zaten, "altına imza atılmamış ve verilmemiş bir istifa mektubu" ile edilmiş (!) olan istifanın "ciddiyetinin ve öneminin olmadığı" da, daha en başında anlaşılmıştı ve hatta Ali Şen çok günler önce "Gitmiyor, kalacak" diye açıklamıştı ama, gene de "reyting ve tiraj uğruna" günlerce ve gecelerce "Dönecek...Dönmeyecek" şeklinde "papatya falları" açılmaya devam etmişti!.. Bir "zaten" daha ekleyelim; Aziz Başkan'ın "Yeniden aday olacağım" açıklaması ile bu açıklamadan sonra gazetecilere yaptığı açıklamalardan alınacak "birkaç" satır bile, işin daha "başından itibaren" ciddi ve önemli olmadığını ortaya koyacak cinstendi: "...Bugün bu görevi bırakmamızla bizim yerimize geleceklerin, kulübü bıraktığımız yerden daha ileri mesafelere götüremeyeceği endişesine kapıldık." Yerinize geleceklerin ortaya çıkmasına imkân vermediğinize göre, onların "kulübü daha ileri mesafelere götüremeyeceğini" nasıl anladınız?.. "...Gerçekten bırakma kararını vermiştim. Ama seçime girmeyi ciddi olarak düşünen birini göremedim, kimse aday olmadı." Kimsenin "aday olmaması" ve "Seçime girmeyi ciddi olarak düşünen" bir adayın çıkmaması, sakın "Sizin sözünüzde durmayacağınıza" dair "yaygın" inançtan olmasın?.. "...Ama bazıları Fenerbahçe üzerinden reklamını iyi yaptı." Bu senaryonun sahnelenmesi sürecinde, "Aziz Yıldırım'ın reklâmından başka bir kişinin reklâmının yapıldığını" bilmem ki, gören, duyan var mı?.. "...Adayların hemen hepsi, 'Aziz Yıldırım yoksa varım' dediler, bu tavır demokratik teamüllere aykırıydı." Hımmm, hele hele "bu sözlere bayıldım"; müthiş!.. Herhalde, sevgili Alaattin Metin, bu sözleri duyunca, Aziz Başkan'ı "bir demokrasi havarisi olarak" kim bilir ne kadar alkışlamıştır!.. "İstifa mektubunu yazıp, altını imzalayıp göndermeyerek" adeta herkese "Ben istifa ediyorum ama istifa etmiyorum, 'Geçen defa ki gibi olmayacak, bu defa dönmeyeceğim ama siz bu sözüme de bakmayın, her an dönebilirim' diye açık mesajlar veren ve böylece "ciddi bir adayın çıkmasının daha baştan önünü kesen", bütün bunlara rağmen "çıkacak olan" bir adayın da önünü, "genel kurul tarihi ile" kesen Aziz Başkan'ın senaryosu, ne kadar da "demokratik teamüllere uygun", öyle değil mi?.. Şimdi geliyoruz, işin "önemli" ve "ciddi" tarafına: En "Azizseverleri" bile bezdirdiği görülen bunca naz ve niyazdan sonra ve hem de "büyü bozulmuş" olarak gerçekleşecek olan "dönüş" büyük riskleri de beraberinde getiriyor!.. Aziz Başkan bilmeli ki ve herhalde "çok iyi" biliyor ki; 100. Yıl'ın daha başında, önüne "Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olmanın şart olduğunu" yazan ilk fatura konacak!.. "Başarı kazanıldı, kazanıldı"; yoksa, "Başkan kal başımızda" diye yürüyüşler yapanlar, o tribünlerde "Yönetim istifa" diye bağırmaya başlayacaklar!.. Bugün "dönüşe bayram yapan" kalemler ve diller, o gün "en keskin" yorumlarla "Başarılı olmayacaktın, neden döndün, neden başarılı olabilecek kişilerin önünü kapadın" diye hesap soracaklar!.. "Önleri kesilenler" Fenerbahçe kulislerinde "söylemediklerini " bırakmayacaklar!.. Aziz Başkan, "İstifa ettim" diyene kadar "dikensiz" gül bahçesinde geziniyordu; şimdi "kaktüs" bahçesinde bulunuyor!.. İşi zor, hem de çok zor!.. Diyor ki; "İstifa etmemi gerektiren şartlar yerinde duruyor!.." "Açıkladığı sebepler", aysbergin görünen bölümü idi!.. Asıl "açıklamadığı", ama Ertuğrul Özkök'e "ihsas ettiği" sebepler önemli!.. İşte bu yüzden de "işi" zor, hem de çok zor!.. Büyü bozuldu ya, şimdi daha çok üzerine gelecekler!.. Allah kolaylık versin!.. Herkes iyi bilmeli ki, Aziz Başkan için zor günler "yeni" başlıyor!.. Fenerbahçeliler, asıl bundan sonra "Aziz Başkan'a sahip çıkmak" zorundalar; hem de ahvâl ve şerait ne olursa olsun!..