Zor hocam, çok zor!..

A -
A +
Kaç haftadır yazmak istiyordum, "sporumuzda, futbolumuzda, öylesine önemli olaylar art arda geliyordu" ki, fırsat olmadı, bir türlü "sezonun resmi maçları başlamadan" yazamadım, ama "artık" geciktirmek istemiyorum. 
"Büyük" futbolcu, futbolculuğunda "parlak" bir kariyer, "büyük" sayılabilecek bir teknik adam, teknik adamlığında "parlakça" sayılabilecek bir kariyer; karşınızda Trabzonspor takımının hocası olan Vahid Halilhodziç!..
Bitmedi; yönetimden, "Kol kırılır yen içinde" sözünü paramparça eden ve "bitmek bilmeyen" istekleri, önüne geleni terslemeleri, saha kenarında "görevde iken", futbolcularını "gerim gerim gerilmiş" bir yüz, nerede ise "dövmekten beter eden" bir el-kol hareketleri ve "cüsseli" bir vücudun diliyle durmadan azarlamasıyla "ön plana çıkan" bir Hoca!..
Bunca yılını sporun ve futbolun içinde geçirmiş bir spor gazetecisi olarak söylemeliyim ki, "bu görüntüsü geçici değilse, bu görüntüsünü zaman zaman da olsa ters yüz etmeyecekse", edemiyorsa, etmek istemiyorsa, "beyinsel ve ruhi kimliği" bunu başaramıyorsa, "onca tecrübesine rağmen" neden "büyük teknik adam" olamadığı ortada; "insanlar, hele hele sporcular böyle yönetilmez!.." 
Tribünlerde "onca bin seyirci", TV başlarında "onca yüz bin seyirci" varken, onların önünde "sporcular, hem de seri halde böyle aşağılanmaz, aşağılanamaz!.."
İnsanların, sporcuların, futbolcuların "onuru vardır, gururu vardır, kişiliği vardır"; onlar "artık" ve "sürekli" olarak "zaman tünelinde kalmış falaka cezasının sözle güncellenmiş versiyonu" ile terbiye edilemez, hataları, "bu yolla" teşhir ve tedavi edilemez, biliyoruz ki, "pedagoji bilimi" diyor ki; "İlkokul çocukları bile böyle terbiye edilmez!.."
"Böyle" Hoca, "sevilmez"; hatta "korku ve zorunluluk" sebebiyle ortaya konulan "saygı" bile, "içten olmaz", sadece "görüntü" olur; "güveni ise" çok çabuk kaybeder; eee, sevgi yok, saygı sadece görüntü, güven kayıp; nasıl başarılı olacak "böyle" bir hoca?..
Onun için "alınan bunca adama ve harcanan onca paraya rağmen", eğer "Trabzonspor takımı başarılı bir sezon geçiremezse", çok açıktır ki, sebebi, "Vahid Hoca'nın bu kişiliği ve tavrı" olacaktır!..
Bu arada bir başka tehlike ve risk de var; bu tehlikeye ve riske "iki cümlelik bir soru" ile işaret edeyim; "Kulüp Başkanlığı koltuğunda aynı görüntüyü veren" İbrahim Hacıosmanoğlu oturuyor; ne dersiniz "uyumlu çalışmaları" mümkün olacak mı?..
Vahid Hoca'nın, hem de, sayı vererek "Şu kadar oyuncu alınmazsa çeker giderim" diyerek verdiği ültimatomu, İbrahim Başkan'ın "unutması ve hazmetmesi" mümkün mü?.. 
"Bir şart" ile, "hazmetmese" bile "unutması mümkün" olabilir; Vahid Hoca'nın takımının "hep başarılı olması"; peki bu "mümkün" olabilir mi; çok zor!..
Ne diyeyim, İbrahim Başkan'a da, Vahid Hoca'ya da, Trabzonsporlu futbolculara da, Trabzonsporlu taraftarlara da Allah kolaylık ve sabır versin; yoksa "bu birlikteliğin yürümesi ve başarılı olması" zor görünüyor!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.