5000’e koşarken iştah azalmıyor

Borsada rekorlu ve hararetli bir hafta daha geride kalırken, dikkat çeken gelişmeler yaşanıyor. Son dönemde hisse senetlerinin geldiği seviyeler “acaba bu değerler temel olarak destekleniyor mu” sorularını artırırken; şirketler tarafından yavaş yavaş “hisse satışı” gelmeye başladı.

 

Detaylara girmeden birkaç örnek vermek gerekirse; Pegasus, Doğuş Holding ve HEKTAŞ’ta ortak satışları yapıldı. Zorlu Holding, Vestel Elektronik’te hisse satışı gerçekleştirecek. Tabii bu satışlar özel emirle olduğu için hisse performanslarında herhangi bir olumsuzluk gözlenmiyor. Şirketlerin hisse satışı yapmaya hakları var. Sadece bu, nasıl yorumlanmalı?

 

Şirketi, en iyi sahipleri ve ortakları bilir. Gelinen piyasa değerleri, ortakları cezbetmeye başlamış olabilir. Ya da finansman ihtiyaçlarını bu yolla karşılamaya yönelmiş olabilirler. Çünkü kredi kullanmanın (TCMB’ye döviz satışı, hesaplarda döviz sınırlaması gibi) çeşitli şartlara bağlı olduğu bir dönemdeyiz.

 

Asıl soru şu ki “(şayet devam ederse) borsanın yükselişi, bundan sonra da aynı hızla mı olacak?” Öyle olacaksa hisse satışları neden geliyor?

 

Bu hususları bir kenara not ederek, içinde bulunduğumuz dönemi hatırlayalım: Borsada ana yükseliş trendi devam ediyor. Her düşüş, alım fırsatı olarak karşılanıyor. Dolayısıyla “1 geri 2 ileri” formülü hâlâ devrede.Ve iki noktanın altını çizelim:

 

1-Borsanın karşısında “bugün” daha iyi getiri vadeden ciddi alternatif yok. Bu sebeple 5000’e dayanmasına rağmen her gün borsaya girmek isteyenlerin sayısı artıyor. Normalde bu kadar tabana yayılma eğilimi gösteren borsada; bir noktada konsolidasyon, realizasyon başlar ancak “alternatifsizlik”, “getiri arayışı” ve "ulaşılabilirlik” anlamında avantaj borsada… (KKM hesaplarının ve döviz mevduatlarının gerileme gösterdiği 18 Kasım ile biten haftada ve sonrasında, borsanın rekor üzerinde rekor kırması tesadüf değil. Aynı zamanda konut satışlarının gerilemesi de sadece faizle ya da yüksek fiyatla açıklanamaz. Belki de Türk yatırımcı, ikinci evi artık düşünmemeye başladı.)

 

2-TCMB, faizi yüzde 9 seviyesine çekerek “indirim sürecini sonlandırdığını” bildirdi. Ancak TCMB’nin kendi yaptığı son ankette 12 ay sonrası için politika faizi beklentisi yüzde 15’in üzerinde şekillendi. O zaman ilerleyen zamanlarda borsaya mevduat ya da sabit getiri tarafında rakip çıkabilir mi, buna bakıyor olacağız. Geçelim rakamlara…

 

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, 4.874,34 puandan haftayı tamamlayarak, tüm zamanların en yüksek günlük ve haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Endeks, 5 günlük ortalamaya da işaret eden 4800 yatay trend desteğini korudukça, pozitif bölgede kalmaya devam edecektir. Bu arada hem TCMB hem de FED’in (sıkı politikada yumuşama yönündeki) son mesajları, belirsizliği oldukça azaltıyor. Bunlar da pozitifliği desteklemeye devam edecek gibi görünüyor.

 

Dolar endeksinde 105-106 seviyesine kadar geri çekilmeye de değinmek gerekir. FED’in faiz artışlarında tonaj düşüreceği ve yolun sonuna yaklaştığı yönündeki beklentilerin ağırlık kazanması; paritelere ve kıymetli metallere yarıyor. Bu çerçevede EUR/USD ve ons altında, (şayet ABD enflasyonu kötü sürpriz yapmazsa) artık gerilemeler fırsat olarak görülebilir.