Altının geleceği

ABD'den gelen ekonomik verilere bağımlılık, gelişmekte olan ülkeler kadar altın için de geçerli. Son durumda ABD Merkez Bankası'nın (FED) aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımları devam ediyor. "Geri çekilmenin ne zaman başlayacağına" dair net bir tarih de açıklanmadı. Buna rağmen ABD'de toparlanma ve bu etkiyle "günün birinde dolar likiditesinin azalacağı beklentisi" arttıkça, altının değer kaybettiği bir dönem yaşıyoruz. Bu sebeple "altın fiyatları ne olur" sorusuna cevap ararken, ABD'ye bakacağız. FED'in hassas olduğu iki verideki son durumu geçen cuma gördük.

1- Tarım Dışı İstihdam, 185 bin beklenirken 162 bin geldi. Beklentilerin altındaki bu veri; "teşvikler biraz daha sürecek" algısını kuvvetlendirdi, ABD tahvillerine hızlı alım geldi, faiz 2.75'ten 2.60'a kadar geriledi. Altın (ons) ise 1285 dolardan 1310'a kadar yükseldi. Demek ki altın, olumsuz gelen ABD verilerini seviyor. Bir sonraki veri, 6 Eylül'de açıklanacak. Tarım Dışı İstihdamda 200 bin ve üzerindeki her artışın, altın fiyatlarını olumsuz etkileyeceğini not edelim.

2- FED daha önce, işsizlik oranı 6.5'e gelene kadar tahvil alımlarına devam edeceğini belirtmişti. Cuma açıklanan işsizlik oranının, 2008 aralık ayından bu yana en düşük seviye olan 7.4'e gerilediğini gördük.  Bu oran 6.5'e yaklaştıkça, altın huzursuz olacak.

Peki bugün "altın fiyatlarını besleyecek" ne var elimizde? FED, ABD'deki konut kredi faizlerinin yükselmesinden rahatsız. Enflasyon da hâlâ onların istediği 2 seviyesinin oldukça altında... Bu durum "tahvil alımları sürecek" diyenlerin, "bardağa baktığı dolu nokta!"

Sonuç olarak; ABD verilerine anlık reaksiyonlar, altında haber akışına göre "al-sat" yapılan bir piyasada bulunduğumuzu bize gösteriyor. FED'in tavrı netleşene kadar da böyle devam edecek gibi...

Altında temmuz sonu yaşanan 1350 atağı, "burayı kırsaymış iyi olurmuş" dedirten cinsten! Çünkü düşüş trendinin üzerine çıkacaktı. Dolayısıyla 1350 aşılmadıkça kalıcı yükseliş biraz zor. Kısa vadeli 1270-1325 arasında dalgalanma, daha yakın ihtimal...