Borsa, dolar bazında 3 ayda yüzde 30 eridi
25 Ağustos 2013 01:00
Borsada 70 bin desteğinin kırıldığı, dolarda 2 lira ile tarihî zirvenin görüldüğü, faizde 20 ay aranın ardından çift haneli rakamların test edildiği bir haftayı geride bıraktık. Bütün bu hareketlerin; "cari açık veren" ve "dış sermayeye ihtiyaç duyan" bizim gibi gelişen ülkelerde, "ABD'nin bol dolar politikasından vazgeçeceği" için gerçekleştiğini biliyoruz. Bugün "kısa vadeye" odaklanan küresel oyuncular, daha iyi performans gösteren "gelişmiş" ülkelere kaymaya devam ediyor. İki hususa dikkat çekmek istiyorum:
1- ABD Merkez Bankası'nın geçen hafta açıklanan son toplantı (30-31 Temmuz) tutanaklarında, tahvil alımlarının ne zaman azaltılacağı açıklanmıyor. Kendilerinin bir hedefi var; işsizlikte yüzde 6.5, enflasyonda ise yüzde 2... İşsizlik 7.4'te, enflasyon ise 1.5'te... Her iki hedefe de "daha çok yol" varken, "erken gürültü" koparılıyor. Kaldı ki cuma günü gördüğümüz yeni konut satışları, 490 bin beklenirken, 394 bin geldi. Bu şu demek: Yükselen faiz ortamı, ABD konut piyasasını da bozuyor. Artı; 14 trilyon dolar borcu bulunan bir ABD ekonomisinden söz ediyoruz. Yani faizdeki artışının, ABD için de ne kadar maliyetli olacağını söylememize gerek yok.
2- İçeride de TC Merkez Bankası; "faiz artırımı" ve "döviz satış ihaleleri" gibi hamlelerinin "yetersiz kaldığı", bu sebeple "piyasayı geriden takip ettiği" eleştirilerine maruz kalıyor. Halbuki hiçbir Merkez Bankası'nın doları dizginlemesi mümkün değil. 40 milyar dolarlık "net" rezerv ile, trilyon dolarlık türbülans engellenemez. Olsa olsa, "kurdaki oynaklığın kontrolden çıkmaması" sağlanabilir. Sert bir rüzgâr var ve şiddeti daha da artabilir. Dolayısıyla "bütün kurşunları hemen sıkmak" istemiyorlar. Merkez Bankası muhtemelen, FED'in eylül toplantısında ne yapacağını gördükten sonra politika faizi ile oynamayı gündemine alacaktır. Son aylarda verdiğimiz cari açık kadar sermaye girişi yok. Bu sebeple "daha fazla yabancı sermaye çekmek için" faizi daha da yükseltmek kaçınılmaz olabilir.
3.5 cent kırılmasın!
Söz yabancıda olduğundan, bugün dolar grafiği üzerinden borsanın bulunduğu son duruma bakacağız: Borsa, tarihinde üç defa dolar bazında 50 bin (5?cent) zirvesini test etti. Bunun en sonuncusu, mayıs ayında görülen 93.398 zirvesine denk geldi. Grafikler, bu zirvenin görülmesinin ve buradan aşağı dönülmesinin "tesadüf olmadığını" açık ve net şekilde gösteriyor. Cuma günkü kapanış ise, 34.215'ten gerçekleşti. Kabaca 3.5 cent diyebileceğimiz bir noktadayız. Ve borsa endeksinde dolar bazında değer kaybı, 3 ayda yüzde 30'a ulaştı. Piyasalarda normal olarak 10 kabul edilen fiyat/kazanç oranları, bazı banka hisselerinde 5-6, sanayi şirketlerinde ise 6-7 seviyesine kadar gerilemiş durumda. Fiyatlardaki bu gerileme; temelde dolar ve faiz etkisinden kaynaklanıyor. Endeksin cuma günü tepki verdiği nokta, 2008 dibinden gelen yükselen trendin alt desteği... Şayet bu seviye kırılırsa; 3.2 ve 3 cente kadar bir gerilemeyi beraberinde görebiliriz ki; bu durumda dolarda son günlerde dillendirilen 2.10-2.20 bandına kadar hareket de kaçınılmaz olur. Bütün bunlara rağmen, "kademeli alım" ve "seçici" olmak şartıyla, daha orta ve uzun vadeli yatırım için uygun seviyelerde olduğumuzu söyleyebiliriz.
Bu arada; son günlerde "kimyasal silah kullandığı" söylenen Suriye yönetimine müdahale seçeneğinin "daha kuvvetli" dillendirilmesi, piyasalar tarafında "ekstra olumsuz" fiyatlama eğilimini artırabilir, uyaralım!
PİYASA TAKVİMİ
26 Ağustos
AB Öncü Göstergeler
ABD Dayanıklı Mal Siparişi
27Ağustos
Türkiye tahvil ihraçları
Türkiye Reel Sektör Güveni
Türkiye Kapasite Kullanımı
Almanya IFO Güven Endeksi
ABD Konut Fiyatı Endeksi
ABD Tüketici Güven Endeksi
28 Ağustos
Türkiye Tüketici Güveni
ABD MBA Mortgage Başvurusu
29 Ağustos
Türkiye Dış Ticaret Dengesi
Almanya TÜFE
ABD Haftalık İşsizlik Başvurusu
30 Ağustos
Japonya TÜFE ve Sanayi Üretimi
AB İşsizlik Oranı
ABD Kişisel Harcamalar
ABD Michigan Tüketici Güveni