Dikkat, faiz!

Hazinenin ocak başında yaptığı 2013 yılının ilk ihalelerine neredeyse 10 misli teklif geldiğini görmüş, rahat bir borçlanma ile birlikte tahvil faizlerinin 5.60'lara kadar gerilediğine?şahit?olmuştuk.?Salı günü gerçekleşen?2?ve?10?yıllık borçlanma ihalelerinde ise teklif, yaklaşık iki misli olarak gerçekleşti. Talepte görülen belirgin azalma, tahvil faizlerinin 2 ay sonra yeniden 6'nın üzerine doğru çıkmasına sebep oldu. 10 yıllık ihalede ise faiz 7.20'ye kadar tırmandı. Bunun sebeplerine kısaca bakalım: Hafta başından beri küresel piyasaları rahatsız eden Güney Kıbrıs meselesi, risk iştahında belirgin bir azalmaya sebep oluyor. Bu durum eurodan kaçışı, altın ve dolara akışı beraberinde getiriyor. ABD'den gelen iyi veriler de, "ekonomiye verilen desteğin azaltılacağı"?endişesiyle?dolar faizinin yükselmesine sebep oluyor. İçeriye dönüp baktığımızda ise talepteki canlanma,?ithalatı ve cari açığı artırma yönünde baskı oluşturuyor.

Borsada bu hafta öngördüğümüz 83.900 direncinin aşılamadığını, 82.000 desteğinin ise korunmaya çalışıldığını izliyoruz. Faizlerdeki artış bilançoları baskılayacağından, cari açıkta yükseliş beklentisi ise zorunlu karşılıkların daha da artması ihtimalini beraberinde getireceğinden, bankacılık sektörünün hoşuna gitmiyor. 83 bin puan üzerine çıkamadığımız sürece, 50 günlük ortalamanın bulunduğu 81 bin seviyesine kadar geri çekilme ihtimal dahilinde... 

5.60 seviyesinde dip yapan faizlerin, bu ortamda daha fazla aşağı marjı bulunmuyor. Dün 6.20'leri gören tahvilde, 6.45 seviyesi önemli direnç olarak dikkat çekiyor. Dolarda ise 1.8250-1.8300 bandı, son 11 ayda gördüğümüz en yüksek noktalara işaret ediyor. Buraların aşılması halinde 1.85'ler gündeme gelebilir. Dirençlerine yakın seyreden faiz ve dolarda yaşanması muhtemel geri çekilmeler, borsa tarafını da rahatlatır. Euroya duyulan güvenin azalmasıyla birlikte altın, 1600 üzerinde yerini sağlamlaştırdı. 1620 aşılırsa, hareket hızlanır. ABD Merkez Bankasının kararları ve Euro Bölgesindeki krizin seyri, belirleyici olacak.