Türkiye, 21 yıl aradan sonra yeniden iki kurum tarafından "yatırım yapılabilir" seviyede... Dışarıdan ülkemize 10 yılda 100 milyar dolar sermaye girişi bekleniyor. Bundan sonra yabancı sermayeye ulaşma imkânının daha da kolaylaşacağı kesin... Sıcak para akışıyla birlikte borçlanmanın artacağını, tasarrufların azalacağını görebiliriz. Böylece büyüme ivmelenecek ancak dış kaynakla bunu sağladığımız için, cari açığın da yükselmesi kaçınılmaz olacak. Doların son günlerdeki küresel yükselişini dikkate almazsak; dışarıdan döviz girişi, ileride "değerli Türk lirası" sıkıntısını da beraberinde getirebilir. Ekonomi yönetimi bütün bunları biliyor ve buna göre politika araçlarını kullanacaktır. Burada problem, yabancı sermayenin büyük çoğunluğunun borsa, tahvil gibi sermaye piyasaları araçlarına gelmesi; katma değer üreten, reel ve yerleşik yatırımları tercih etmemesinden kaynaklanıyor. Ne zaman bu tarz doğrudan yatırımlar artarsa, o zaman bu "yatırım yapılabilir" notlarının bir anlam ifade ettiğini göreceğiz.
![]() |