Faiz cephanesi lazım!

Ana senaryoda da FED'in yol haritası artık belli... Özetle; eylül ve sonrasında tahvil alımları azaltılacak, 2014'ün ortalarında bitirilecek, 2015'te de faiz artırımı başlayacak. Son olarak 188 bin açıklanan ABD Tarım Dışı İstihdam verisinin 200 bin ve üzerine çıkması, 7.6'da bulunan işsizlik oranının 7'ye doğru gerilemesi, 1.5'ta bulunan bulunan enflasyonun ise 2'ye doğru hareket etmesi, süreci hızlandıracak. Bunlar hemen olmazsa bile, süreç yavaşça ilerleyecek. "Sıcak para" bol ve ucuzken içeride ekonomiyi yönetmek kolaydı. Ancak ufukta "dolar bolluğunun biteceği" göründü. 

Yeni dönemde sadece Türkiye'nin değil, bu bol paradan faydalanan bütün gelişen ekonomilerin, "bir şeyler yapması" zorunlu hale geldi. Sonuçta şartlar, bugün TC Merkez Bankası'nı da faiz artırımına?sürüklemiş durumda...  Ancak sadece faiz artırarak idare edilecek bir süreçten geçmediğimiz kesin. Bu sebeple maliye politikarının da etkin kullanılması gerekiyor. Verginin tabana yayılması, kayıt dışılığın azaltılması, içeride üretilebilecek ürünlerin ithal edilmemesi ve böylece döviz ihtiyacının azalması gibi yapısal reformlar, daha hayati önem kazandı...

Gelelim TC Merkez Bankası'nın 23 Temmuz'daki Para Politikası Kurulu toplantısına... Faiz koridorunun üst bandında 50-100 puan arasında bir artış bekleniyor. Borsa, dolar ve tahvildeki fiyatlamalar da bu beklentiye göre şekillendi... Her ne kadar 8.88'lik piyasa faizi ile 6.50'luk üst band arasındaki farkın "teknik olarak" kapanması 100 puan üzerinde bir artırımı gerekli kılsa da; Merkez Bankası'nın "faiz" cephanesini ilk toplantıda harcamaması, ancak önümüzdeki dönem için bu yönde kuvvetli mesajlar vermesi beklenebilir. Çünkü FED'in eylül ve sonrasında atacağı adımlar için faiz cephanesine ihtiyaç olabilir. Problemler geçici mi kalıcı mı, ne kadar sürecek, ne derece de etkileyecek, belli değil. Bu sebeple Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, faiz silahının "ölçülü" kullanılacağını açıkladı.

Borsa İstanbul'da geride bıraktığımız 4 haftada 70 bin desteği, "büyük düşüşün ardından iki defa test edilip, kırılmamasıyla" oldukça önem kazanmıştı. 77 bin direnci ise 70 binden yukarı yönelen iki tepkide "kalıcı olarak geçilemediği" için önemini korumakta... Yeni haftada 77.000-77.800 bandı aşılmadan alımların hızlanması beklenmemeli. Borsada ikinci çeyrek bilançoları da gelmeye başladı. Yükselen doların, döviz borcu bulunan şirketlerin bilançolarında 'kambiyo zararı'na sebep olduğunu, Türk Telekom'un ikinci çeyrek bilançosunda gördük. Aynı şekilde bankaların da bilançolarının, yükselen faizden olumsuz etkileneceğini görebiliriz. Dolar 1.91, faiz ise 8.60'ın üzerinde tutundukça, borsada 77.000 direncinin aşılması zorlaşacak.