Faiz ve dolardaki seyrin yansımaları
26 Mart 2013 01:00
Merkez Bankası mart ayı toplantısı bugün yapılıyor. Son aylarda "faiz indirimi" belirgin olarak öne çıkmıştı. Bu politikayla, özellikle not artırımı sonrasında ülkeye aşırı sermaye girişinin önlenmesi ve böylece finansal istikrarın korunması amaçlanmıştı. Bugünkü toplantıda ise uzun bir aradan sonra faiz indirimi beklenmiyor. Merkez Bankası'nın, faizi 5.5'te bırakması öngörülüyor. Çünkü geçtiğimiz hafta yapılan hazine ihalelerine yeterince talep gelmediğini görmüştük. Dolar da son zamanlarda 1.80 üzerindeki yerini sağlamlaştırdı. Her iki gelişme, "sıcak para akışında bir çekimserlik" yaşandığını bize gösterdi. Ne var ki bu çekimserlik; Merkez Bankası'nın bugüne kadar faizleri düşürmesinden değil, ABD'de faizlerin yükselişe geçmesi ve Euro Bölgesindeki krizden kaynaklandı.
Bugünkü toplantıda ayrıca, bankaların bulundurması gereken zorunlu karşılıkta artış bekleniyor. Çünkü yüzde 15 olarak hedeflenen kredi genişlemesi, bugün yüzde 20'nin üzerinde... Hem bu sıkılaştırıcı politikanın devamı, hem de nisan, mayıs ve haziran aylarında toplam 50 milyar liraya yaklaşacak yüklü hazine ihaleleri dikkate alındığında, faizlerde bir gevşeme olsa bile bunun sınırlı kalacağını öngörmek yanlış olmaz.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın "İthalatın arttığını göreceğiz" diyerek atıfta bulunduğu şubat ayına ilişkin dış ticaret verisini de cuma günü öğreneceğiz. Ocakta 7.3 milyar dolar açık vardı, şubatta ise 8.8 milyar dolar açık bekleniyor. Rakamlar, dolar üzerinde yukarı yönlü baskı yapacak ve cari açığı artıracak nitelikte... Bu gelişmeler, borsayı besleyen "not artışı" beklentisini de öteleyecek riskler taşıyor.
.....
Güney Kıbrıs meselesi çözülse de, AB'nin önümüzdeki dönemde farklı ülkelerden benzer problemlerle karşılaşma ihtimali var. Bu sebeple düne alımlarla başlayan borsalar, öğleden sonra kazançlarını geri verdi. İMKB, tahvil faizindeki yükselişin etkisiyle 83.000 bin puan üzerinde zorlanıyor. Gram altında 93 lira, önemli destek olarak izlenecek.