Lokomotif çekmiyorsa!..

Merkez Bankası'nın dolar ve faizdeki harekete agresif müdahalede bulunduğu bir dönem yaşıyoruz. Hem yüklü döviz satımı yapılıyor, hem de repo ihaleleri açılmayarak, kısa vadeli faizlerin yukarı gitmesine izin veriliyor. Bu hamlelerin ilk etkilerine baktığımızda, dolar tarihî zirvelerinden döndü ancak 1.94'ün üzerinde tutunmaya çalışıyor. Gösterge faiz ise, dün Fitch'in not uyarısının ardından 9'a kadar yükseldi. Sıcak para akışıyla fonlanan "cari açık" meselesi, bugünkü sıkıntılı piyasa şartlarında ısıtılıyor ve buna siyasi riskler de eklenince, içeride faiz tırmanıyor. Bu hareketlilik, konut başta olmak üzere tüketici faizlerine "yükseliş" yönünde yansımaya başladı bile!.. "Döviz kurunu tutmak ve kredi genişlemesini yavaşlatmaya çalışmak" şeklinde ortaya çıkan son politika, enflasyon üzerinde hem maliyet hem de talep kaynaklı baskıları azaltacaktır. Ancak faiz artışı talebi frenleyeceği için, büyüme üzerinde negatif yansımalarını görebiliriz.

Gelelim borsaya... Oyunun kuralını belirleyen faiz yükseliyorsa; bundan "borsanın lokomotif sektörü" bankalar olumsuz etkilenir. Kredi satışlarının azalması ve mevduatlara daha fazla faiz ödenmesi, sektör üzerinde baskı oluşturuyor. Dolayısıyla bankaların yön verdiği borsada "yukarı" potansiyel, "mevcut şartlar altında" zor görünüyor. Öte yandan takip ettiğimiz ABD 10 yıllık tahvil faizleri de 2.60'ın üzerinde tutunuyor. Burada bir gevşeme yaşanmadan da sıcak para akışının artmasını bekleyemeyiz. Bu arada kasasında döviz bulunan ve dolarla satış yapan şirket hisselerinin daha diri durduğu dikkatlerden kaçmıyor. Teknik anlamda 73 bini direnç, 70 bini destek olarak takip edeceğiz.