Küresel ekonomik kriz başladığından beri neredeyse 5 yılı geride bıraktık; likiditenin bu kadar bol olduğu, faizlerin bu kadar uzun süre sıfırda tutulduğu bir dönem görülmedi, ama bütün tedbirlere rağmen hâlâ ciddi bir toparlanmadan bahsedemiyoruz. Üstelik likidite bolluğu daha da artacak. ABD'de son gelen zayıf istihdam verileri ve harcama kesintilerinin devrede olması sebebiyle, parasal genişleme devam edecek gibi... 2008'de ABD Merkez Bankası'nın 1 trilyon dolar olan bilanço büyüklüğünün, yıl sonunda 4 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Hedef; yüzde 6.5 işsizlik! (Son gelen rakam yüzde 7.6) Japonya Merkez Bankası da geçen hafta aldığı kararla, 2014 sonuna kadar para tabanını 67 trilyon yenden (750 milyar dolar) 138 trilyon yene çıkacak. Hedef, yüzde 2 enflasyon! (Ülke deflasyonda) Avrupa Merkez Bankası'nın ise aynı süreçte bilanço büyüklüğünü iki misli artırarak 2.5 trilyon euroya çıkardığını biliyoruz. Son zamanlarda özellikle İspanya ve İtalya tahvillerini destekliyorlar. Hedef; euroyu kurtarmak!..
Bilançoların bu kadar genişlediği bir ortamda; basılan paraların reel yatırımcılara ve tüketicilere kredi olarak verilmesi, böylece piyasanın canlanması amaçlanmıştı. Ancak bunu yapan ülkelerin ekonomileri toparlanamadı. Peki ne oldu? Saçtıkları paralar gelişmekte olan piyasalara aktı. "Likidite var olduğu sürece hisse senetlerinin sırtı yere gelmez" algısını zihinlere kazıdılar. Para bollaştıkça "mevcut faiz seviyelerini de çok ararız" diye düşünen piyasalar, dünya genelinde tahvillere saldırdı. Faizler sert düştü, borsalar yükseldi!.. Tıpkı dün Borsa İstanbul'da olduğu gibi... Fakat unutmayalım; değerlerinde "balon" oluşan varlıklar gittikçe "ulaşılamaz" hale gelirse, piyasa kendi düzeltmesini yapar.
Para basma politikalarının nasıl reaksiyona sebep olduğunu görmemiz açısından, Japonya iyi bir örnek... Ülke borsası son 6 ayda yüzde 50 prim yaptı. Japon yeni de dolar karşısında hızla değer kaybetti; parite, 6 ayda 77'den 98'e yükseldi. Ekonomisi büyük ölçüde ihracata dayalı Japonya'da, aynı reaksiyon henüz reel ekonomi tarafında görülmedi. Şubat ayında ülkedeki deflasyon (fiyatlardaki düşüş), yüzde 0.7 olarak gerçekleşti.