Petrol de düşüyor

Şubat ayında 120 dolara doğru yönelen brent petrolü, son birkaç hafta düşüşe geçerek yeniden 100 dolar sınırına yaklaştı. Yaz mevsiminin başladığı kuzey yarım kürede "tüketimin azalacağı" ve toparlanamayan ekonomilerde endüstriyel talebin düşeceği beklentisiyle, brent petrolü dün 101 dolara kadar geriledi. Bizim gibi enerjide dışa bağımlı, ithalat kaleminde petrolün büyük pay aldığı ülkeler için fiyatların düşmesi, cari açığın azalması bakımından olumlu gelişme. Tabii sokaktaki vatandaşı, "bu düşüşün benzin fiyatlarına ne derece yansıyacağı" ilgilendiriyor. Öncelikle şunu hatırlatalım; brent petrolündeki gerileme, aynı oranda pompaya yansımıyor. Çünkü dağıtıcı firmalar sürekli ve her seviyeden alım yapıyor, yani ortalama bir maliyetleri var. Bu ortalama maliyet, 2013 yılı için dün itibarıyla 111 dolar civarında bulunuyor. Dolayısıyla bugünkü 101 dolar seviyesi, "düz hesapla" yanıltıcı olabiliyor. Hariçten yürütülen bir tartışma da, benzinden alınan vergi... Devletin gelirlerinin önemli bir bölümü, dolaylı vergilerden oluşuyor. Benzin gibi işlem hacmi yüksek bir üründe vergi indirimi, bütçede açığa sebep olabilir. Bu sefer başka vergiler veya zamlar yoluyla bu açığın kapatılması gündeme gelebilir. Bunu kimse istemez. Fiyatların düşmesinin, tüketimi artırıcı etkisi de görülebilir. Petrolü dışarıdan aldığımızı düşünürsek; artan ihtiyacı karşılamak için ithalat faturamızın kabarması kaçınılmaz olacak. Böylece hem enflasyon hem de cari açığımız yükselecek. Bunu da kimse istemez... Netice olarak dengeler hassas, her kesimi tam anlamıyla memnun etmek biraz zor görünüyor.