Haftanın ilk yarısını geride bırakırken tarihî zirvelerine yakın seyreden borsada, "Acaba buralardan geri dönüş olur mu" endişesinin hakim olduğunu gördük. Her ne kadar iki gün 86 bin üzerinde kapanış yapsak da, dün bu seviyenin korunamadığını, hızlanan satışlarla birlikte 85 bin puanın altına sarktığımızı gördük. Hisse senetlerinin temettü ödemeleri başladı. Önümüzdeki 4-6 hafta içinde tamamlanması öngörülüyor. Bu anlamda beklentiler bitecek. Her yıl satışların yaşandığı mayıs ayının hemen öncesindeyiz. Yılın ilk çeyreğine baktığımızda, dışarıdan sermaye girişlerinin de geçen yıla oranla azaldığını görüyoruz. 2012'de Türkiye piyasalarına hisse senedi, bono ve tahvil yoluyla 40 milyar dolara yakın para girişi gerçekleşirken, 2013 ocak-mart döneminde bu rakam 1 milyar doların altında... Avrupa tarafında ise değişen bir şey yok. Zaten mevcut problemler, kısa vadede çözülecek gibi değil. Güney Kıbrıs'ın ardından Slovenya konuşuluyor. İtalya belirsizliği sürüyor. Bu gelişmeleri dikkate aldığımızda, borsada "temkinli olunması" gereken bir dönemden geçiyoruz. 85.500 önemli destekti, dün kırıldı. Yeniden bu seviyenin üzerine çıkmadıkça, satış baskısının devam etmesi beklenmeli. Bu anlamda 84 bin desteği dikkatle izlenmeli.
Sermaye akışındaki yavaşlamaya, enflasyonun da beklentilerin üzerinde gelmesi eklenince, faizlerde yukarı yönlü baskı arttı. Tahvil faizi 6.40'ın üzerinde kalıcı olursa, borsayı sürükleyen bankacılık sektörü bundan hoşlanmaz.
Altın, bu hafta yatırımcılarını üzüyor. ABD'den gelen olumlu veriler ve dolar faizindeki yükseliş beklentisi, fiyatları baskılıyor. Onsta 1550 dolar, gram altında 90 lira, önemli destek seviyeleri... Euroya duyulan güvensizlik ve Japonya'daki parasal genişleme, altını desteklerinde tutuyor ancak yarın açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verileri beklentilerin üzerinde gelirse, altın için iyi olmaz. Bu anlamda yükselişlerin satış fırsatı olarak kullanıldığı bir piyasa görebiliriz. Onsta kısa vadede 1590 dolar, direnç olarak izlenebilir.