Tüketici, "Bu faizle tasarruf etmem" diyor

Çok değil, daha iki hafta önce bu köşede 100 bin liranın aylık faiz getirisinin 500 liraya kadar düştüğünü yazmıştık. Aradan iki hafta geçti, şimdi 100 bin liranın getirisi 450 lira! Bu kadar kısa sürede ne oldu? Avrupa'da olumsuz gelen büyüme ve istihdam verilerinin ardından perşembe günü faiz indirimi beklentisi oldukça yükselmiş durumda... Beklentiler iç piyasada hemen fiyatlandı. Dün, faiz "yeni bir dip" yaparak 5.25'e kadar geriledi. Nisan ayına dair tüketici güven endeksini de dün gördük. Her ne kadar ciddi bir değişim gözlenmese de, detaylarda yer alan şu ifade dikkat çekici: "Gelecek 12 aylık dönemde tasarruf etme ihtimali yüzde 8.6 oranında azaldı." Görülüyor ki artık faizde getirinin kalmaması, tasarruf sahiplerini tüketime yönlendirecek. Zaten ekonomi yönetimi de iç talebe dayalı bir büyüme modeline geçmişti. Bu durumda önümüzdeki dönemde birikimlerin azalmasıyla birlikte kredi hacminin artacağını görmek şaşırtmayacak. Şayet "tüketime hücum", hem kredilerde hem de piyasalarda "balon" ihtimalini beraberinde getirirse, yeniden "sıkılaştırma" politikaları kaçınılmaz olacak. Bu noktaya geldiğimizde, "piyasalarda fiyat istikrarını sağlamak" ve "ölçülü kredi genişlemesi" için faizlerin yeniden yukarı yöneleceğini görebiliriz. Ancak dünya ekonomisi toparlamadan, faizde "reel getirili" dönemler beklenmemeli.

> Her şeye rağmen mevduatta kalmayı tercih edenlerin yapacakları şey; yüksek oranları bulduklarında parayı uzun vadeli bağlamak... Böylece vergi indirimi avantajından da yararlanıp, getiriyi artırabilirler. 

> Düşük faiz, Borsa İstanbul'u sürükleyen bankacılık sektörünü destekliyor. 85.500 direncinin üzerinde yapılacak kapanışlar, tarihî zirvelere doğru hareket ihtimalini güçlendirebilir.

> ABD'de "para basma" politikalarını yakından ilgilendiren Tarım Dışı İstihdam cuma günü açıklanacak. Verilerdeki bozulmanın devam edeceği beklentisi, hafta boyunca altını besleyebilir. Onsta 1450 dolar, önemli destek...