ABD seçimlerine sadece 3 gün kaldı. İster Obama ister McCain seçilsin önümüzdeki aylarda ABD dış politikasında önemli bazı gelişmeler yaşanacak. Bu muhtemel gelişmelerin yaşanacağı yerlerin başında Irak geliyor. Zira her iki başkan adayı da Irak'tan asker çekmekten bahsediyorlar. Görev süresinin dolmasına sadece iki buçuk ay kalan Bush yönetimi ise Beyaz Sarayı tahliye etmeden evvel Irak'la bir güvenlik anlaşması imzalayabilmenin peşinde.
Bütün bunlar cereyan ederken geçen hafta Washington Irak'tan -belki de Irak'ın kuzeyinden demek daha doğru- bir konuğu ağırladı. Amerikalıların Iraklılara dikte ettirdiği Irak Anayasası'nda yer alan ifadeyle, "Kürdistan Bölgesel Yönetimi" Başkanı Mesut Barzani ABD başkentinde Başkan Bush ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile görüştü. Kuşkusuz bu Barzani'nin ne ilk Washington ziyareti; ne de Bush ve Rice ile ilk defa görüşüyor. Peşmerge kıyafetiyle ziyaret ettiği Beyaz Saray'ın şömineli salonunda Başkan Bush ile el sıkışırken basın mensuplarına mütebessim bir yüz ifadesiyle verdiği pozlar halen hatırlardadır. Fakat görevden ayrılmak üzere olan Bush'un ayağına giden Barzani'nin herhalde bir veda ziyareti yapmadığı ya da sadece kendisini Saddam Hüseyin'den kurtaran Bush'a teşekkür için binlerce kilometre yol tepmediği de apaçık ortada.
Peki Barzani'nin seçimlere ve küresel ekonomik krize odaklanmış Washington'da ne işi vardı? Her şeyden önce, Barzani ve yanındakilerin sadece Bush ve Rice ile görüşmedikleri, muhtemel başkan adaylarının dış politika danışmanlarıyla da görüş alışverişinde bulundukları unutulmamalıdır. Tıpkı -Türkiye dâhil- onlarca ülkeden giden heyetlerin Cumhuriyetçi ve Demokrat danışmanlarla görüşme talebinde bulunduğu gibi, Barzani ve yanındakiler de bu temaslarda bulunmuş olabilirler. Gerek Bush-Rice ikilisi, gerek yeni dönemin önemli figürleriyle yapılan görüşmelerin ise tek bir odak noktası vardı: Irak'ın ve Bölgesel Yönetimin geleceği.
İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bugüne kadar zaman zarfında, önce Amerikan askerlerince işgal edilen, daha sonra da ikiye bölünen o kadar çok ülke var ki, az çok tarih bildiğini varsaydığımız Barzani'nin, Beyaz Saray'daki eşyalarını toplamakta olan Bush'tan giderayak bağımsız bir devlet konusunda garanti almaya çalışması hiç de sürpriz olmazdı. Federal Almanya'yı, Güney Kore'yi, Güney Vietnam'ı, sadece 7 ay önce Kosova'yı, evvelce kontrol altında tuttuğu topraklarda kurduran ABD yönetimleri değil miydi?
Barzani, Washington'daki temaslarında bu konuyu ne ölçüde dillendirdi bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var: 1991'de Körfez Savaşı'nın bitmesinin hemen ardından Bağdat'ın denetiminden çıkarılan 36. Paralelin kuzeyinde, adım adım ve her safhasında Washington'un siyasi, ekonomik hatta askerî desteğiyle devlet benzeri bir yapılanma ortaya çıkmıştır. Bu yapılanmanın "Başkanı", "Başbakanı", "Dışişleri Bakanı", "Güvenlik Kuvvetleri Komutanı", "Bayrağı", "Marşı" vardır. Bu kelimelerin hepsini tırnak içinde yazdım. Çünkü ne Türkiye, ne Suriye ne de İran bu sıfatları tanımaktadır. Ama Washington yönetimi, hem de "Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı" unvanıyla Barzani'yi bir kez daha ağırlamıştır. Beyaz Saray'ın internet sitesinde bu ifadeler aynen yer almaktadır. Dahası, Bush'la birlikte basın mensuplarının karşısına geçen Mesut Barzani "Kürdistan halkının şükranlarını" kendisine sunmuştur.
İşte bütün mesele burada düğümlenmektedir: Amerikan askerleri gerçekten Irak'tan tamamen mi çekileceklerdir, yoksa halen Barzani'nin bölgesinde inşaatı devam eden üslerine mi yerleşeceklerdir? Eğer cevap ikincisiyse, bu üsler ne işe yarayacaktır? NATO üssü statüsündeki İncirlik varken, Barzani bölgesindeki Amerikan üslerine kime karşı ve ne için ihtiyaç vardır?
Lafı daha fazla uzatmadan büyük resmi gözümüzün önünde canlandırmaya çalışalım. Barzani, babasından beri devam eden Irak'tan ayrı bir devlet kurma politikasından vazgeçmiş değildir. Amerikan askerlerinin ülkeyi tamamen boşaltmaları halinde bu emeline ulaşamayacağını, çünkü Irak'taki Arapların ve bir ölçüde Irak'ın komşularının buna izin vermeyeceğini bilmektedir. "Kosova Modeli"ni kendisi için işletmeyi kafasına koymuştur. Tamamen ABD çıkarları için hareket edecek, petrol yataklarını Amerikan şirketlerine açmış, topraklarında İran'ı hedef alabilecek askerî üsler kurulmasına ses çıkarmayan bir "devlet" modelinin Washington'da hoş karşılanabileceğini düşünmekte, adımlarını ona göre atmaktadır.
Büyük resmi değerlendirmeye devam edelim. Barzani, bu yolda ilerleyebilmek için Washington kadar Türkiye'yi de ikna etmesi gerektiğini bilmektedir. Hatta Washington yönetimi, "stratejik ortak" Türkiye'nin endişelerini gidermesi için Barzani'ye telkinlerde de bulunmaktadır. Barzani Washington'dayken, son derece üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı heyetinin de Irak'ın kuzeyinde temaslarda bulunması tesadüfle izah edilebilir mi?
Önümüzdeki günlerde, son dönemde Türkiye ile iş birliğine hep mesafeli yaklaşan Barzani'nin, bölücü terör örgütü ile mücadelede 1995'ten önceki işbirlikçi çizgisine dönme yolunda sinyaller vermesi işte bu büyük resmi görebilenleri hiç şaşırtmayacaktır.
Son olarak, bu büyük resmin içine bir de yaklaşmakta olan mahalli seçimleri ve bölgesel dengeleri sokarsak, bugünlerde memleketin bazı yerlerinde olup bitenleri çok daha iyi kavrayabiliriz.
Mesut Barzani, Beyaz Saray'da ABD Başkanı Bush'la... Bilmediklerimiz - Irak
> Kürdistan Demokrat Partisi (KDP): KDP, Nisan 1946 tarihinde Molla Mustafa Barzani (Mesut Barzani'nin babası) tarafından kurulan muhafazakâr eğilimli bir Kürt partisidir. Molla Mustafa Barzani'nin 1979 yılında ölmesinin ardından günümüze dek KDP'nin Başkanı Mesut Barzani'dir. Ağırlıklı olarak Dohuk kenti ve çevresinde etkili olan KDP daha çok Kürt aşiretlerin çıkarlarını gözetmekte ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminde yetki sahibidir.
> Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB): KYB, KDP'den 1964 yılında kopan, daha çok sosyalist eğilimleri olan ve şimdiki Irak Devlet Başkanı Celal Talabani tarafından 1975 yılında kurulmuştur. Süleymaniye kenti ve çevresinde etkili olak KYB, Irak'ın Kuzeyin'de etkili bir siyasi örgütlenmedir. Son Irak meclis seçimlerine KDP ile birlikte katılarak Irak meclisine 53 milletvekili göndermişlerdir.
> Irak Anayasasının Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile maddesi: Irak anayasası 15 Ekim 2005 tarihinde gerçekleştirilen halkoylaması sonucunda yürürlüğe girmiştir. Anayasanın 1. maddesinde Irak: "demokratik, federal, temsili cumhuriyet" olarak tanımlanmaktadır. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile ilgili madde Beşinci Bölüm Bölgelerin Yetkileri altında yer alan 113. maddedir: "Bu Anayasanın yürürlüğe girmesiyle Kürdistan bölgesinin bölgesel ve federatif yetkileri tanınmaktadır".
MESUT BARZANİ (16 AĞUSTOS 1946) MAHABAD CUMHURİYETİ (İRAN) İÇİN TIKLAYIN