İRAN'A UYGULANACAK YAPTIRIMLAR Kırgızistan'ın stratejik konumu, bu ülkeyi hem ABD'nin Afganistan operasyonu için, hem de bölgedeki enerji kaynaklarının kontrolü açısından önemli kılıyor GERGİNLİK VE BARIŞ GÖRÜŞMELERİ Ayrıca Kuzey-Güney Kore arasındaki gerginlik, Orta Doğu barış görüşmeleri ve Afganistan ve Irak'taki son durumlar, gündemin önemli konuları arasında yer alıyor Her yıl olduğu gibi Birleşmiş Milletler Genel Kurul'u bu Eylül'de de dünyanın pek çok ülkesinden devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla New York'ta toplanıyor. Genel Kurul esnasında katılımcılar hem BM kürsüsünden tüm dünyaya seslenme imkânı bulacaklar, hem de birbirleriyle görüşecekler. Yaklaşık 15 gün boyunca BM haberleri gündemin üst sıralarında yer alacak. Bu yıl BM'nin en önemli konularının başında İran'ın nükleer programı ve bu ülkeye uygulanmasına karar verilen ek yaptırımlar yer alıyor. İran'ın söz konusu yaptırımlara rağmen programını durdurmamış olması, ABD başta olmak üzere Batılı devletlerin birçoğu tarafından eleştirilecek. Keza, nükleer bir güç olan Kuzey Kore ile komşusu Güney Kore arasında yaklaşık bir yıldır sınır hattında sürmekte olan gerginliklere dair endişeler de dile getirilecek. Kısa bir süre önce ABD'nin arabuluculuğunda yeniden başlayan Orta Doğu Barış görüşmeleriyle ilgili olarak Filistin ve İsrail temsilcilerinin yapacakları açıklamalar kadar, ABD'nin taraflar arasındaki temel problemlerin çözümü için ortaya koyduğu formülü dünyayla paylaşması da Genel Kurul sırasında uluslararası toplum tarafından merakla bekleniyor olacak. Başta işgal altındaki Filistin topraklarına inşa edilmiş gayrimeşru Yahudi yerleşimlerinin durumu ve Gazze'de yaşanmakta olan insanlık dramı olmak üzere, Barış Süreci'nin önünde duran engellerin kaldırılmasıyla ilgili somut bir gelişmenin bu toplantı sırasında yaşanmasını elbette kimse beklemiyor. Ama en azından New York'ta geleceğe umutla bakılmasını temin edecek bazı açıklamalar yapılabilir. AFGANİSTAN VE IRAK Taliban'a karşı Afganistan'da yürütülmekte olan savaş ve bu ülkede gerçekleştirilen parlamento seçimleri, Amerikan askerlerinin çekilmesinden sonra Irak'ın durumu, Somali ve Sudan'da yaşanmakta olan gerilim, uluslararası terörle mücadele gibi güvenlik konuları da dünya liderlerinin konuşma metinlerinde yer alacak. Kuşkusuz bu yılki Genel Kurul'un en hararetli konuşmaları, Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedefleri'yle ilgili olacak. 2010 olarak belirlenen son tarihe ulaşılmasına sadece beş yıl kalmışken, fakirlik, salgın hastalıklar, küresel ısınma, çevre sorunları, cehalet, insan hakları ihlalleri, cinsiyet eşitliği, anne ve çocuk sağlığı gibi en az uluslararası güvenlik konuları kadar önemli başlıklarda bugüne kadar atılan adımların geniş çaplı bir muhasebesi yapılacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bu başlık altında Türkiye'nin görüşlerini dile getirecek. Geçen yılki Genel Kurul'a ABD Başkanı sıfatıyla ilk kez hitap eden Barack Obama, küresel problemlerin ancak küresel yardımlaşmayla çözülebileceğini ifade etmiş ve kendisinden önceki başkan George Bush'tan farklı olarak, uluslararası alanda ABD'nin liderliğinde yeni bir dayanışma ve işbirliği atmosferi oluşturmak için çaba göstereceğini ifade etmişti. Geçen süre zarfında bu yönde hiçbir elle tutulur gelişme yaşanmadı. Umut edilir ki, Obama bu yılki konuşmasında ABD'nin "küresel işbirliği" kavramından tam olarak neyi anladığını ve bunun nasıl gerçekleştirileceğini daha açık bir şekilde dile getirsin. Bunu yapmadığı takdirde, daha önce dile getirdiklerinin sadece hamasetten ibaret olduğu yönündeki yaygın kanaat daha da güçlenecektir. "RENKLİ" KATILIMCILAR Genel Kurul tüm BM üyelerinin eşit temsil hakkı bulunan bir platform olduğundan, ABD'nin "hasımı" addedilen çok sayıda liderin de New York'ta boy göstermesi mümkün olacak. Muhtemelen uluslararası medya kuruluşları yukarıda bahsedilen önemli konuların nasıl ele alındığından ziyade, İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejat'ın ABD'yi ve kapitalizmi nasıl eleştirdiği, Venezuella lideri Hugo Chavez ve Bolivya lideri Evo Morales'in, Ahmedinejat'a nasıl eşlik ettiği hakkındaki haberleri ön plana çıkaracak. 30 yıl önce ABD Başkanı Ronald Reagan ile amansız bir mücadeleye girişen Nikaragua'nın Sandinist lideri Daniel Ortega da bu yılki Genel Kurul'un renkli simalarından olacak. Birleşmiş Milletler yaptırımlarına maruz kalan Zimbabve'nin devlet başkanı Robert Mugabe de BM Genel Kurulunda sahne alacak. Buna karşılık, geçen yılki toplantıların en "çarpıcı" konuklarından olan Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin adı şimdilik konuşmacılar listesinde yer almıyor. Önemli konuları ve "renkli" katılımcılarıyla bu yılki BM Genel Kurulu'nun tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyoruz. CUMHURBAŞKANI GÜL DE NEW YORK'TA Birleşmiş Milletler'in New York'ta toplanacak Genel Kurul'una her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın pek çok ülkesinden devlet ve hükümet başkanları katılacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'la birlikte New York'a geldi. Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Ertuğrul Apakan'ın, Gül onuruna verdiği yemeğe BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon da katıldı.