“Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur…”

A -
A +
"Çevrenin dengesini bozan insan, şimdi kendi dengesinin bozulmasına şaşıyor!.."
 
Herkes pürdikkat dinliyordu:
- Şanlı ecdadımız tarihi boyunca tabiatla hep uyum içerisinde yaşadı. Onun imkânlarından bol bol istifade etti ama ona rağmen keyfince yaşamaya teşebbüs etmedi. Çocuklarının istikbalini düşündü, sınırlarını, zorluklarını ve dengelerini gözetmeyi bildi. O yüzden Verintap’ta olduğu gibi sağlam zeminleri, dağ eteklerini mekân yeri olarak seçti, tarlaları, çayırları, ormanı ve su kaynaklarını gözetti. Verimli, bereketli toprakları tarım ve hayvancılık için kullandı. Tecrübelerini nesilden nesile büyüterek aktardı ve tabiata hoyrat davranmadı. Ecdat; “Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ…” dedikleri gibi tabiat, bu nezaketli misafirine olanca cömertliğini sergiledi. Ne zaman ki insan haddi aşıp, değil tabiatı “En büyük benim” deyip kibirlendiği ve her şeyi alt edebileceği zehabına kapıldı, işte o zaman denge şaştı ve mîzân bozuldu. Ormanları yağmaladı, su kaynaklarını kirletti, dereleri, çayları tahrip etti ve tarım alanlarına beton ucubeleri dikti. Oysa ona “Göğü Allah yükseltti ve O bir denge ve bir mîzân, bir ölçü koydu” denilmiş, “Mizanda taşmayın” ve “Vezni ikame edin” diye emredilmişti.
Çevrenin dengesini bozan insan, şimdi kendi dengesinin bozulmasına şaşıyor. Yaşadığı şeyler onun zindanına dönüştü ve ona mevsimler ayrı ayrı lütuflarla değil birer eza gibi geliyorlar. Ama o yine de rahat ve keyif içinde yorulmadan saadeti arayan âşıklar gibi müreffeh bir hayat arıyor. Arayış nafile… O hâlde biz de Efe hazretlerinin mısralarıyla sözü bağlayalım:
 
Kal’ oldu kalblerden envâr-ı îmân,
Kesildi dillerden rızâ-yı Rahmân.
İylik tarafına görünmez gümân,
Salât ile selâm çekildi gitti.
 
Kat’ itdiler kalbden nûr-ı irfanı,
Kesildi dillerden feyz-i Rabbânî.
Kâle ki almazlar emr-i, Kur’ân’ı
Salât ile selâm kalmadı gitti.
                           ***
PATLAMAYAN TABANCA
Beyaz kar tanecikleri, ak ve küçücük kelebeğin üstüne konan başka bir akkelebek gibi durmadan iniyordu köyün üzerine üzerine. Zaman zaman ortaya çıkan deli bir rüzgâr, ince hafif kar tanelerini, kondukları yerlerden alıp alıp hızla az ötedeki çukurlara savuruyordu.
DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.