Bakıyorum da çok keyiflisin anne!

A -
A +

Bir gün anneciğim çıkageldi. “Ben geldim! Çiçeği burnunda taze anneanne geldi! Çekilin önümden…” diyerek pürneşe girdi, kucağındaki çeşitli paketlerle. Ben de “Anneciğim acaba neler almış?” diye merak içindeydim tabii.

 

- Anne! Ne bunlar böyle? Bakıyorum çok keyiflisin!

 

- Ben keyifli olmayayım da kim olsun kız? Birkaç ay sonra, ay parçası yavrumuzu kucağıma alacağım. Ona ne ninniler, tekerlemeler, ne mâniler söyleyeceğim şimdiden dersime çalışıyorum. Geçenlerde bir kitapçının önünden geçiyordum aha şunları aldım. Ben okudum sen de oku kız!

 

- Neymiş ver bakayım?

 

 

 

Hık mık!

 

Nerden geldin?

 

Oradan çık!

 

Kız saçların kıvırcık,

 

Mavi boncuk!

 

 

 

Eteği var pile pile,

 

Saçları var lüle lüle,

 

Dersimizi yaptık bitti.

 

Gidiyoruz güle güle...

 

 

 

İğne miğne ucu düğme,

 

Fil filince, kuş dilince,

 

Horoz öttü, tavuk tepti,

 

Bülbül kızı selâm etti.

 

Selâmına duâ etti.

 

 

 

Al çık, bal çık,

 

Sana dedim, sen çık!

 

Leylek leylek lekirdek,

 

Hani bana çekirdek,

 

Çekirdeğin içi yok.

 

Benim kızımın saçı çok!

 

 

 

- Aaa! İnanmıyorum Anne! Sen ha!

 

- Ben ya! Ne olmuş, yakıştıramadın mı kız?

 

- Anneanneliği çok becereceğin şimdiden belli de... ne bileyim “Dereyi görmeden paçayı sıvamak…” gibi olmuyor mu?

 

- Sus kız! Ağzından yel alsın! Deresi meresi mi kaldı? Nehir geliyor nehir!

 

- Irmak olsa nasıl olur? Benim sevdiğim bir arkadaşım var bu isimde.

 

- Nehir olsun! Hem ne fark eder? İkisi de aynı mânâya geliyor. Aha isim de kendiliğinden çıkıverdi kız! Hiç düşünmemiştim inan ki.

 

- Sen var ya anne, çok fenasın! Böylesini de beklemiyordum. Daha kaç ay var?

 

- Olsun kız! “Sayılı günler çabuk geçer...” derler. Neme lazım ben tedbirimi alayım da…

 

- Anlıyorum sizi anne. Ben de durmadan çocukla alakalı kitaplar okuyorum. Her akşam Tanju’yla isim jimnastiği yapıyoruz birkaç fasıl.

 

- Bak tahmin etmiştim. İyi ki aklıma geldi. Kendiliğinden söyleyiverdik kızımızın güzel ismini.

 

- Ama ben bir de Doktor Nefise'ye soracağım. Allah için benimle, sizin kadar âlâkadar oluyor. Onun koyacağı isme hayır diyemem.

 

- Olsun çift isim koyarız biz de, hem o memnun olur hem biz. Söylerken de kendi koyduğumuzu öne çıkarırız.

 

- Orasını bilmem ama Nefise Doktor’umun üzülmesini hiç istemem.

 

- Yani “biz üzülsek olur” mu demek istiyorsun?

 

- Ne alaka anne?

 

- Her neyse kız işte söz sözü açıyor. Ha bir daha geldiğimde evin eksiklerinin tamamlanmış olmasını görmek istiyorum. Bebek için hayırlı olsun ziyaretlerine geleceklere karşı mahcup olmayalım! Daha önce de diyeceğimi demiştim. Bu ne gevşeklik böyle?

 

- Anne! Yine o mevzuya başlamayalım!

 

DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.