“BAYRAK ŞAİRİMİZ"; Arif Nihat Asya'nın yukarıda okuduğumuz acı hakikatleri görüp aynı dertle; Noel neyimiz olur? diyerek kaleme aldığı “Noel Baba” makalesi ile “Bize Bir Nazar Oldu” şiiri her şeyi ne de açık anlatıyor. Yeri gelmişken bu büyük ustanın makale ve şiirini koymadan geçemedim.
Bütün bağrı yanık, vatansever kardeşlerime…
NOEL BABA!..
- Yılbaşı neyimiz olur? diye soruyorum.
- 29 Ekim’imiz midir 30 Ağustos’umuz mudur, Ramazan Bayramı’mız mı, Kandilimiz mi Kurban Bayramımız mı? diye suâl açmak da yersiz olmazdı.
Biz Muharremlerle, martlarla başlayan yıllar da biliriz. Ki hiçbiri böyle şımarıklıkla, böyle ayyaşlıkla, böyle kumarbazlıkla açılmazdı. Hepsi efendi senelerdi.
Memleketimize herhâlde Beyoğlu’ndan giren, Haliç’i atlayarak Fatih’lere, Aksaray’lara; sonra Rumeli’ye ve Boğaz’ı aşarak önce Kadıköy’lere, Moda’lara ve sonra Üsküdar’lara ve oradan Anadolu’ya geçen bu bunak neyimiz olur? Babamız mı, dedemiz mi, amcamız mı, yoksa Avrupalılıktan pirimiz mi?
İstanbul’un Tepebaşı’ndan, Adana’nın Tepebağı’na kadar her yeri bilen her yere uğrayan bu moruk kimdir, necidir?
Bir resmine bakarsanız Havarilere, öteki resmine bakarsanız Rasputin’e benzeyen bu iskambil papazı aramızda neyin nesidir. Bunu hiç merak ettiniz mi?
Siz bırakın da ben söyleyeyim onun kim olduğunu: O Haçlı Seferlerinden kalma bir kılıç artığıdır. O zaman silahla giremediği yerlere şimdi beyaz sakalıyla saygılar ve sevgiler toplayarak girebiliyor.
O evimize girerken eşeğini kapımızın halkasına bağlayan bir Piyer Lermit’tir. Kardeşlerini Mukaddes savaşa hazırlamaktan geliyor.
O adıyla sanıyla bir misyonerdir ki şu memlekette ocağına incir dikildikten sonra kılığını değiştirmiş ve bizi avlamaya kucağında getirdiği oyuncaklarla en can alıcı noktamızdan; çocuklarımızdan başlamıştır.
Bu cömertliğinin karşılığını istemeyecek mi sanıyorsunuz fedakârlığının sebebini düşünmediniz mi?
Bırakın onun hakkından ben gelirim: İşte sakalını çekince gördünüz, sakalı elimde kaldı ve altından Lüsifer çıktı.
Bilirsiniz ki casuslar da kıyafetlerini ekseriya böyle değiştirirler.
Bu mezar beğenmeyen hortlağa, ya mezarını gösterin yahut bırakın, Haç’ında çarmıha gereyim onu.
Tehlikeyi sezer de kendiliğinden gitmeye kalkarsa çıkarken ceplerini yoklamayı unutmayınız! Muhakkak bir şeyimizi çalmıştır!.. Arif Nihat Asya
***
BİZE BİR NAZAR OLDU
Bize bir nazar oldu, cumamız pazar oldu,
Ne olduysa hep bize, azar azar oldu.
Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız,
Ne ruhça, ne vücutça, ne de kandan hastayız.
Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık.
Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız.
Bilmiyoruz çoğumuz ne edip yapıyoruz,
Batı, Batı diyerek eyvah hep batıyoruz!
DEVAMI YARIN