“Dürüstlük size fazla arkadaş kazandırmaz, fakat her zaman iyi dostlar kazandırır.”
Hasan dedenin oğlu cebinden çıkardığı iki zarfı nazikçe uzattı:
- Ben antikacı Hasan efendinin oğluyum. Sizin çok kıymetli antikayı biz aldık, bu da bedeli. Ali düşürür diye babam bana vazife verdi. Lütfen buyurun...
- Teşekkür ederim kardeşim.
- Efendim bu da ihtiyar babamın size hitaben yazdığı notlar.
- !!!
Bağrı yanık anne bir deste parayı görünce gözleri büyüdü, utandı, sıkıldı ve lakin kalbinde bir ferahlık hissetti. Tekrar teşekkür ederek mektubu alıp nazik bir hareketle, başı önde içeri geçti.
Ey çocuk öyle kalpten ağlayıp üzme beni!
Yaş dolu gözlerle yan yan bakıp süzme beni!
Taşa vurma başını, akıtma gözyaşını!
Çatarak ay kaşını zehir etme aşını!
İşler karışık niye? Her gün düşer seviye,
Çalışanı, tembele katıp kesme yövmiye!
İnsan, âciz bir kuldur, tut onu yerden kaldır!
Ya azat, ya öldür, güldüreceksen de güldür!
Karagümrük Stadı’nın Edirnekapı tarafında beyazlar giymiş adamlar koşu yapma hazırlığında. Şişman göbekli bir şoför taksinin camlarını siliyor, kahveden kahkaha seslerine karışan bardak, tabak yıkama gıcırtıları, zayıf, ince boyunlu pirinç güğümüne eğilmiş bir emekli; erkencilere salep hazırlığı içinde… yakındaki düğün salonunu önü hareketli, gıcır gıcır giyinmiş gençler misafirlerini karşılıyor, uğurluyor… Mihrimah Sultan Camiinin kurşuni kubbesinden başlayan, lacivert gökyüzünün üstünde suskun, kızıl bulutlar, ağır ağır ufuklara doğru uzaklaşıyor, heybetli ve tarifsiz bir akşam ışıltısı başlamak üzereydi Edirnekapı meydanında…
“Dürüstlük size fazla arkadaş kazandırmaz, fakat her zaman iyi dostlar kazandırır.”
***
Dertlerim çok diye, ağlayıp durma!
Ağlatırsa Mevlâ’m yine güldürür.
Nice dertli kondu göçtü buradan,
Ağlatırsa Mevlâ’m yine güldürür.
Hakk’ın cemalini görmeyi dile,
Günlerini geçir Hakk’ın zikriyle,
Darlığa düşsen de, lütfeder yine,
Ağlatırsa Mevlâ’m yine güldürür.
***
Dertten derde sokma garip başını,
Akıtsa da gözden kanlı yaşını,
Kerimdir düzeltir kulun işini,
Ağlatırsa Mevlâ’m yine güldürür.
Yunus senin gözlerinde çok hâl var,
Geçip gideceğin daha çok yol var.
Haydi, gece gündüz Mevlâ’ya yalvar,
Ağlatırsa Mevlâ’m yine güldürür.
DEVAMI YARIN