"Sultan’ım malumunuz hazret-i Yûsuf (aleyhisselâm) namaz vakitlerini bilebilmek için zindanda, mucize olarak kum saatini yaptı."
Genç bir âlim çok heyecanlıydı:
- Sultan’ım malumunuz hazret-i Yûsuf (aleyhisselâm) namaz vakitlerini bilebilmek için zindanda, mucize olarak kum saatini yaptı.
- İşte o yüzden Yûsuf aleyhisselâma “Saatçilerin Pîri” deniyor ya!
- Her mesleğin piri olan peygamberi varmış.
- Varmış değil, var! Çiftçilerin ve dokumacıların piri hazret-i Âdem aleyhisselâm, hallaçların hazret-i Şit aleyhisselâm, terzilerin hazret-i İdris aleyhisselâm, marangoz ve gemicilerin hazret-i Nuh aleyhisselâm, çantacıların ve devecilerin hazret-i Salih aleyhisselâm, sütçü ve dülgerlerin hazret-i İbrahim aleyhisselâm, tarihçilerin hazret-i Lût aleyhisselâm, saatçı ve mahpusların hazret-i Yûsuf aleyhisselâm, çobanların hazret-i Mûsâ aleyhisselâm, çulhacıların hazret-i İlyas aleyhisselâm, ekmekçilerin hazret-i Zülkifil aleyhisselâm, balıkçıların hazret-i Yûnus aleyhisselâm, müezzinlerin, mevlithanların, demirci ve zırhçıların hazret-i Dâvud aleyhisselâm, eczacıların, tabiplerin ve hakîmlerin (hikmet ehlinin) hazret-i Lokman aleyhisselâm, bahçıvanların hazret-i Üzeyr aleyhisselâm, kunduracıların, seyyah ve doktorların hazret-i İsâ aleyhisselâm ve peygamberlerin sonuncusu ve “Hâtem-ül-Enbiyâ” hazret-i Muhammed aleyhisselâm bütün peygamberlerin dinlerini, hükümlerini kendisinde toplandığı; İslâmiyet onunla tamamlandığı ve kemale erdiği; getirdiği din cihanşumûl ve kıyamete kadar bâkî olduğu için, sair peygamberlerin göstermiş olduğu bütün mu’cizelerin numûnelerinin gösterildiği mübarek bir zât olmuştur. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” mal satmış ve satın almıştır. Satın alması daha çok olmuştur. Ücret ile çalışmış ve çalıştırmıştır. Mudârebe şirketi ve ortaklık yapmıştır. Başkasına vekîl olmuş ve vekîl yapmıştır. Hediyye vermiş ve almıştır. Ödünç ve âriyyet mâl almıştır. Vakıf yapmıştır. Dünyâ işi için kimseye kızmamış, incitecek şey kimseye söylememiştir. Yemîn etmiş ve ettirmiştir. Latîfe yapmış ve söylemiş, latîfeleri hep hak üzere ve fâideli olmuştur.
- Tesadüf diye bir şey yok yani.
- Elbette öyledir. Ecdadımız namaz vakitlerini tayin etmek için güneş ve su saatlerini kullanıyordu şimdiye kadar. Bu yeni yaptırdığımız âlet hiçbirine ihtiyaç bırakmayacak inşaallah.
- İnşaallah Efendim.
O gün saraydaki herkesin yüzünde tatlı bir tebessümle beraber yorgunluk okunuyordu. O havaya ben de katıldım.
Gördüklerim beni hepten şaşkına çevirmişti. Rabbimin ne kâbiliyetli, ne güzel kulları vardı. Herkes kendi imkânları doğrultusunda çalışıyor, dünya imtihanında sınıfta kalmak istemiyordu. Şahid olduklarımdan dolayı mı ne “Hayallerimi hakikat yapmam hiç kolay olmayacak…” dedim. Bu gidişte çok çabalayacak, birçok şeyimi feda edecektim. Yani şunu demek istiyordum; yaptıklarımın hepsini bilerek, tercih ederek, isteyerek, seçerek yapacak, neticesine de katlanacaktım.
DEVAMI YARIN
Çok güzel bir makale ellerinize sağlık.