"Hayatımda ilk defa yolda tesettürlü birini gördüm!"

Sesli Dinle
A -
A +

Allahü teâlâya tam teslimiyet vaktim gelmişti. Sonra da bana dünyanın en güzel cümlesi şehadeti öğretti.

 

 

 

Türk kızı Toleuzhan:

 

Üniversite talebesiyken ders çıkışı kaldığım yurda gidiyordum. Yolda hayatımda ilk defa tesettürlü birini gördüm. Hayret ettim. Sanki uzaylı birini görmüşüm gibi de merak ettim. Hislerime hâkim olamıyordum. Ayaklarım sanki ‘Aradığın karşına çıktı…’ der gibi beni ona doğru sürüklüyordu.

 

O kızla tanışmamızla İslâmiyet’le tanışmam da bir oldu. Bu Müslüman kız, kafamdaki bütün sorulara Kur’an-ı kerimden, hadis-i şeriflerden, İslâm âlimlerinin eserlerinden cevaplar veriyordu. Ayın, güneşin vazifelerini, öldükten sonra nelerin olacağını, insanın niçin yaratıldığını ve bunun gibi bütün kafama takılan sorulara, kalbimin mutmain olabileceği cevaplar aldım. Bu da bana huzur ve saadet getirdi, kalbim ferahlandı, üzerimdeki dumanlar, sisler dağıldı etrafımı daha rahat görebilme imkânı verdi.

 

Allahü teâlâya tam teslimiyet vaktim gelmişti. Sonra da bana dünyanın en güzel cümlesi şehadeti öğretti. Şehadet getirdim. Ah bir görseydiniz o anımı!

 

“Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlühü...”

 

“Şahitlik ederim ki Allah birdir ve yine şahitlik ederim ki Muhammed aleyhisselâm onun kulu ve peygamberidir…”

 

O kızı bırakmadım. Baktı kurtuluşum yok ve de samimiyim, vebalde kalmamak için de İslâmiyet’e ait her bildiği şeyi sabırla, metanetle ve tek tek anlattı.

 

Bir gün, dersleri boş vermesini, nasıl iyi bir Müslüman olmam lazım geldiğini anlatmasını istedim. Gözleri doldu, mendilini çıkardı yaşlarını sildi, sıkıca iki eliyle ellerimi tuttu.

 

- Gel şöyle biraz oturalım.

 

- Peki.

 

- Peki diyen kazanır.

 

- İnşallah kaybetmeyenlerden olurum. Müslüman olmak için ne yapmalıyım?

 

- Kelime-i şehadet söylemelisin.

 

- Kelime-i şehadet söylerim. Peki yeterli midir?

 

- Sadece Kelime-i şehadet söylemek yetmez.

 

- Ya başka ne yapmalıyım?

 

- Varsa önceki bâtıl dinini, bozuk inanışlarını terk etmeye kararlı olmalısın.

 

- Sonra?

 

- Amentü’de bildirilen altı şarta da şeksiz, şüphesiz inanman lazım.

 

- Nasıl?

 

- Amentü’nün ilk şartı Allah’a îmândır.

 

- Bütün kalbimle Allah’a inanıyorum.

 

- Çok güzel lakin ‘Allah'a inandım’ demek de yetmez.

 

- Yetecek şeyleri söyle!

 

- İyi bir Müslüman Allahü teâlâya nasıl inanıyorsa öyle kalpten, biraz önce de ifade ettiğim gibi şeksiz, şüphesiz inanmak lazım! Bir insan şu suâli kendine sorabilmeli:

 

Ben neye inanıyorum? Her şeyi Yaratana mı inanıyorum? Yoksa hiçbir şeyden haberi olmayan bir puta mı? Bunun için Allahü teâlânın, sıfat-ı zatiyye ve sıfat-ı sübûtiyye denilen sıfatlarını bilmek lazım. Allahü teâlâya, böyle sıfatlarını bilerek inanmak gerektiği gibi, meleklere de, peygamberlere de sıfatlarıyla inanmak lazım. Mesela, meleklerde erkeklik dişilik olmadığını bilmek lazım.

 

DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.