Her son yeni bir başlangıca gebeydi...

A -
A +

Sarayda fazla kimsecikler yoktu. Sultan'ım başvezirle oturmuş, öylesine sohbet ediyorlardı...

 

 

 

 

 

Âlemi sen kendinin kölesi, kulu sanma,

 

Sen Hak için âlemin kölesi ol, kulu ol.

 

 

 

Nefsin hevâsı ile mağrur olup aldanma,

 

Yüzüne bassın kadem; her ayağın yolu ol.

 

 

 

Garazsız hem ivazsız hizmet et her canlıya,

 

Kimsesizin, düşkünün ayağı ol, eli ol.

 

 

 

Allah için herkese hürmet et de sev, sevil,

 

Her göze diken olma, sümbülü ol, gülü ol.

 

 

 

İncitme sen kimseyi, kimseye incinme hem,

 

Güler yüzlü, tatlı dil, her ağızın balı ol.

 

 

 

Nefsine yan çıkıp da Kâbe’yi yıksan dahi,

 

İncitme, gönül yıkma; ger uslu ger deli ol.

 

 

 

Güneş gibi şefkatli, yer gibi tevazulu,

 

Su gibi sahâvetli, merhametle dolu ol.

 

 

 

Her nihayet, her son yeni bir başlangıca gebeydi. Bitmek; kimine göre bir son, başkasına göre yeniden doğuştu. Her şeyin sonu olduğu gibi bizim de bir sonumuz olacaktı. Geç olsa da öğrendim artık.

 

Hayat neleri öğretmiyor ki? Şimdi baktığımda “Geride ne bırakabiliyorum, sizlere benden sonrakilere ne verebildim?” düşüncesi, aklımdan bir an olsun çıkmıyor.

 

                         ***

 

     CEHENNEMDEN GELEN ADAM!

 

Sarayda fazla kimsecikler yoktu. Sultan'ım başvezirle oturmuş, öylesine sohbet ediyorlardı içeri girdiğimde. Selâm verdim, ne yaptıysam sesimi duyuramadım. Çok samimice konuştuklarından sözün bitmesini bekledim. Yer yer ismimin geçmesinden de mevzunun benimle alâkalı olduğunu anladım. Her ne kadar öksürüp aksırıp sesimi duyurmaya çalıştıysam da maalesef geldiğimi fark ettiremedim. Mecburen son cümlelerinin bitmesini bekledim.

 

Neler söylemiyordu ki Sultan’ım!

 

“Keşke o dediklerine, hüsn-ü teveccühlerine layık olabilseydim…” dedim, gayr-i ihtiyari.

 

"Kendi hâlinde, oldukça cesur, bazılarına göre belki de soğuk ama oldukça iyi biri. Gençliğinden beri tanırım, hep meczuptu hâlâ meczup. Böyle oluşundan dolayı mı ne, daha azla yetiniyor; aslında o daha parlak, daha kuvvetli ve daha medeni cesareti olan biri ama hiç belli etmiyor. Yaş ilerledikçe daha az hareketli ve daha katı hâle gelmiş olsa ve kim ne derse dese de o aslında paha biçilmez bir mücevherdir. İyiye, güzele doğru eğiten ve nefis muhasebesi yapan, ahiret derdiyle dertlenen müstesna bir şahsiyettir. Bir mâniye rastlasa veya görüş ve fikirlerine uymayan biriyle karşılaşsa o vakit hemen değişir; önce onu fark etmemeye çalışır ve bunda muvaffak olamadığında öfkeye kapılsa da yine belli etmez. Anlayacağın mükemmel bir insandır.

 

Behlül Dânâ’nın, kendi içinde devamlı, istikrarlı bir gerilim ve endişe kaynağı taşıdığı görülür. Her ne hikmetse öyle bir intibâ uyandırıyor bizde. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.