İstikâmet sahibi bir mümin, muhkem bir dağ gibidir!..

Akan suyu bıçakla kesmek nasıl imkânsızsa sizi kelimelerle anlatmak da o kadar kolay değil...

İstikâmet ehli hıfz-ı Hakʼtadır, ermez ziyan;
Anın içün servi incitmez beyim bâd-ı hazan…
“Emrolunduğu gibi dosdoğru olan istikâmet ehli müminler, Allahü teâlânın hususi muhafazası altında olduklarından, onlara hiçbir zarar ziyan erişmez. Tıpkı elif misali dosdoğru olan servi ağaçlarının, hazan rüzgârlarından herhangi bir zarar ziyan görmeyişi gibi…”
Bir mücevher veya altın, nasıl ki yere düşmekle kıymetini kaybetmezse, kâmil müminler de ne hâlde olurlarsa olsunlar, daima kulluk istikâmetlerini muhafaza ederler. Hayatın med-cezirlerinde, iniş ve çıkışlarında yanlış yönlere savrulmazlar.
Pişip olgunlaşmamış olanlar, hayırla veya şerle tecrübe edildiklerinde, yanlışa, zararlı olana meyletmekten kendilerini muhafaza edip koruyacak dirayeti gösteremezler. Dünyevî veya nefsânî menfaatleri ağır bastığında, hak ve hakikate kolayca sırt dönerler. 

           ***

Kabuğundan çıkmaya muvaffak olan kaplumbağa da hürriyetine kavuştuğunu sanıyordu. Fakat kendisini muhafaza eden şeyi kaybettiğini bilmiyordu...

          ***

Hayatın zorlukları ve cilveleri karşısında sarsılmayan istikâmet ehl-i müminlerin kalbî kıvamını, şu teşbihle izah buyurmuşlardı:
“İstikâmet sahibi bir mümin, muhkem dağ gibi müstakimdir. Çünkü dağın dört alâmeti vardır: Sıcakta erimez, soğukta donmaz, rüzgârda devrilmez ve sel alıp götürmez…

Yine bir gün evlatlarını karşısına almış şöyle demişti:

İnsan hiç üzülür mü "Neden davet edilmedim" diye? Ezan-ı Muhammedî bütün insanlığa okunur lakin üzerine alan secdeye gider...
Peki, nedir seni secdeden alıkoyan? Daveti mi beğenmiyorsun yoksa davetçiyi mi? Haşa!
Mevzu bu kadar derin olmasaydı müezzin sabahın erken vaktinde uykularını terk edip "Es-salatü hayrun minen-nevm” der miydi?
Madem namazın uykudan hayırlı olduğunu biliyorsun, niçin kalkmıyorsun? Bu gevşeklik niye? Yoksa ölüme, öldükten sonraki başına geleceklere inanmıyor musun?
Namaza kalkmadığın vakit şeytan sana öyle gülüyor ki baş ucunda kahkaha patlatıyor, duymuyorsun!
Gel şeytanı değil Rabbini sevindir. O seni huzura bekliyor. Gel sen de bu davete icabet et. Emin ol sabah namazı çok kıymetlidir. Rabbimin kıymetli kulları arasına katıl, nail ol...

Cenab-ı Allah namazlarımızı ve bütün ibadetlerimizi izzet-i dergâhında kabul ve makbul eylesin. Bizleri de sevdiği kıymetli kulları arasına dâhil etsin.

       ***

Akan suyu bıçakla kesmek nasıl imkânsızsa sizi kelimelerle anlatmak da o kadar kolay değil... Çünkü siz herkesin arayıp da bulamadığı şu yalan dünyanın en muhterem insanlarından birisiniz. Gün gelir mavi giyer deniz olursunuz, kulaç atmaya takat yetmez. Gün gelir yeşil giyer çimen olursunuz, ekip biçmeye ömür yetmez. Gün gelir beyaz giyer mevta olursunuz gözlerde yaş kalmaz. Ömür dediğin de ne ki? Bir varmış, bir yokmuş kadar kısa, unutmaksa ne kadar uzunmuş meğer. DEVAMI YARIN