Kim ne derse desin, sen benim annemsin!..

A -
A +
Yaşlı kadın, utanarak ellerini semaya açtı ve Rabb’inden istemeye başladı:
 
“Ey merhametlilerin en merhametlisi, acizliğimi bağışla. Bundan sonraki ömrümde senin sevginden başka sevgiler istemiyorum. Yalvarırım RABBİM, senin sevgini sevdiklerinin sevgisini bana ve bütün yakınlarıma, arkadaş ve dostlarıma nasip eyle. Îmânımızı muhafaza eyle, son nefeste şehiden huzuruna gelmeyi nasip eyle.
 
Biliyorum Rabbim istediğim nimetlere layık değilim. Tek ümidim senin sonsuz merhametindir. Bize merhametinle muamele eyle. Duâsını kabul buyurduğun kulların yüzü suyu hürmetine.
Yalnız senden diler, sadece sana sığınırım. Varlığına, birliğine, merhametine hamd ve senalar olsun.
 
Sana ve bildirdiklerine, senin ve Peygamber Efendimizin, sallallahü aleyhi ve sellem, bildirdiği gibi inandım îmân ettim. Beni ve bütün inananları îmânımızda sabit eyle. Âmin...
          ***
Çok darda kalmıştım!
Ne yaralar almıştım!
Kimi kurşun, kimi jilet, çoğu susta,
Söylenecek çok söz var bu hususta.
“İki kişi geri dönmez” dedi bir tecrübeli usta!
“Birincisi ölen; İkincisi kırılan.”
Gerisi yalan, dolan!
“Niçin?” diye sordum ona
“Çünkü” diye başladı, döndü bana!
“Birincisinin yoktur CÂNI,
İkincisinin de kalmamıştır DERMANI!”
Dedi, ağladı hıçkırarak,
Ve bana bakarak!
Yüreğinize hüzün değmesin,
Başın hiç öne eğilmesin.
Kim ne derse desin,
Sen benim ANNEMSİN!
 
“Hayat topunu tüfeğini hazırlayıp karşıma çıksa ve bana yalnızlığımı hatırlatsa da ben başımı kaldırır yine kalpten Allah derim. Göreceksin, o yalnızlık muhteşem bir hikâyeye açılacak ve tek başıma olmadığımı hissedeceğim! İşte bunu beceremeyenler hâk ile yeksan olup gidiyorlar” dedim, Hacer Anne’nin elini öpüp ayrıldım…
 
Tanju da işini bitirmiş akşam trenine kavuşmak için sabırsızlanıyordu.
 
Bir ömre bedel tecrübelerle hanemize dönerken kafam Aylin’in “SAKIN ERKEK MİLLETİNE İTİMAT EDİP TESLİM OLMA!” cümlesiyle meşguldü. “Jale ne yapmalıydı?” suâline cevap arıyordum durmadan.
          ***
Her gün her gece aklımdasın,
Gittiğim her yerde yanımdasın.
Hep ölümü bir de seni düşündüm,
Gerekeni yapmaya üşendim.
Boğazım düğümlendi,
Gözlerim buğulandı.
Oysa kolay kolay ağlamazdım,
Hem o fiili hiç yapmazdım.
Acaba annesizlik mi yoksa ölüm mü daha…
Düşündüm durdum akşamdan sabaha.
Feryat beklerken koptu bir kahkaha.
Bir daha bir daha!
Yine de ayırt edemedim ikisini,
Gürültüyle karıştırdım aksini.
Fark yoktu birbirinden,
Bir ses duydum derinden derinden!
Ölüm sensizlikse, sensizlik zaten ölüm!
Anneciğim, sanıyorum bu son bölüm!
Mutlaka kıyamet kopacak.
Amel defterleri kapanacak!
Müjdeler var hesap verene.
Ebedî saadete erene...
DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.