Jale:
- Hele şuna bak! Bu endişeler nereden çıktı? Hadi içeri dedim kız. Birer kahve yapayım konuşuruz çokça.
- Sana da hayır denmez ki!
- !!!
Oturduğu yerden kalkmasına yardım ettim. Sanki aynı yaşta değildik. Yan yana görenlerin “anne kız” diyecekleri kadar aramızda fark oluşmuştu. Başından bir şeyler geçtiği ve çok yıprandığı belliydi. İşe nereden, nasıl başlayacağımı bilemiyordum. Çok meraklı görünüp kalbinin kırılmasını, darılıp incinmesini de istemiyordum.
Kendi anlattı. Evlendiğimi bizim "Bitirimler"den duymuş, adresimi de onlardan almış. Beni çok sevdiğinden erkeklere karşı uyanık olmam için ikaz etmeye gelmiş meğer. “Sakın erkeklere kanma kız!” deyip başladığı trajik hayat hikâyesini nefesimi tutarak dinledim. Değme acıklı romanlara taş çıkartacak kadardı. Hürriyet yani meşru zeminde, kanunlar çerçevesinde, anane, âdet ve konu-komşu, insan haklarını göz önünde bulundurarak tabii haklarımızı dikkate alarak yaşamak değil de gençlerimizin arasında pek yaygın olan “Sınırsız serbestlik” şimdikilerin ağızlarında pelesenk olan “dolu dolu özgürlük” rüzgârına o da kapılmış meğer. Üniversiteyi bitirince tayini Ankara’ya çıkmış. Orada da ortam müsaitmiş. Kızlı erkekli bir ekip kurmuşlar. İş çıkışı hep beraber oluyorlarmış. Sonra gözüne kestirdiği biriyle aynı evi paylaşmış. Hiç ateşle barut bir arada bulunur mu? Bulunur da sakin sakin durulur mu?
Ateşle barut ah,
Yan yana durmaz!
Gönül dilinden,
Anla biraz.
Bir dokunursan,
Ah dokunursan,
Ellerin mızrap olur,
Bedenim saz!
Gözlerin gözlerimden geçerken,
Ah yine tövbelerim bozulur!
Kim bilir kaç senedir sana ben,
Hazırım böyle, hadi gel hemen, hemen!
Fırtına bu, bu afet, deprem.
Yıldızları gel topla benden,
Sarsıntılar dağıtsın bizi gel,
Yeniden doğuş bu, vazgeç kendinden.
Eriyorum bak mum gibi,
Damlaya damlaya sel oldum, al beni sar,
Al darmadağın, al doludizgin,
Ruhum bedenime dar.
“Nikâhsız birliktelik…” dedikleri acayip hayatı yaşamışlar. Kumar, içki, uyuşturucu illetine yakalanmış anlayacağınız. Sarhoş olarak her gece uykusunda onu kurtarmak için birçok tanımadığı insan yatağına giriyormuş. Sabah olunca da kimsecikleri göremiyormuş...
İlkin halüsinasyon gördüğünü sanmış. Bu yüksek uyuşturucu alanlarda olabilen sıradan şeylermiş zaten. Zamanla karnının gittikçe büyüdüğünü görünce kullanıldığını anlamış ama ne yapacağını bilememiş bir müddet...
Ankara/Etlik’teki bir hususi muayenehanesi olan doktorun müdavimi olmuş. Yaptırdığı kürtajın sayısını bile unutmuş garibim. Doktor acıdığından mı ne onun ameliyat tarifesini yarı yarıya indirmiş, yani bununkisi de “kürtaj aboneliği”ymiş sanki de…
DEVAMI YARIN