Onu takip ederek, eve baskın yapıp suçüstü yakalayacaktım!

A -
A +

Şehrin kenar mahallelerinden birine kadar geldiğini, bir gecekondudan içeri girdiğini gördüm Tanju’nun... Birden kafamda şimşekler çaktı. “Ya ne yapacaktı sevdiği kızlarla gidip Hilton'da buluşacak değildi ya…” dedim, aldatıldığıma kesin kanaat getirdim. Bin türlü düşünce içerisinde Tanju gelmeden buluşacağımız yere geri döndüm. “Şimdi bakalım ne yalanlar uyduracaktı?” diyerek, iyice gardımı aldım.

 

Biraz sonra yorgun argın çıkageldi. Hiçbir şey olmamış gibi sadece “niçin geç kaldığını” sordum, her defa yaptığım gibi. Tanju'nun malum cevapları hazırdı. “İşlerinin uzadığını, bu yüzden geciktiğini” söyleyince, tepem attı “Ya sabır!” dedim yine öfkemi belli etmemeye çalıştım. Şoför Nebahat filmindeki Nebahat Çehre gibi rol yapmalıydım, hem o kadar filmi boşuna mı seyretmiştim? Hislerimi dizginlemeliydim heyecana kapılıp söz yüzüğümü yüzüne fırlatmamaya muvaffak olmuştum o gün…

 

Ona öyle bir ders vermeliydim ki, dünyanın kaç köşe bucak olduğunu anlamalıydı. Kafamdaki soru işaretleri, yerini kesin aldatıldığıma bırakmıştı. Şüphelerim, korkunç bir intikama dönüşmeye ramak kalmıştı. Artık bu kadarı da fazlaydı! Kendimi kullandırmamam lazımdı! Bozuk para gibi harcanmaya rıza gösteremiyordum! “Yetti ya! Şimdiden böyle yapıyorsa yarın kim bilir daha neler yapmaz! İleride onu frenlemeye gücüm kuvvetim kâfi gelmez! Ne yapacaksam şimdi yapmalıyım! Bu kadar aymazlığı kaldıramam!” diyor, başka bir şey demiyordum. Tam vaktiydi, ona haddini bildirmem, kim olduğumu göstermem elzemdi. İntikam için yaptığım planı tatbik etmeğe başladım.

 

Ertesi gün yine takip ederek, eve baskın yapıp suçüstü yakalayacak, hesabını soracak, bu evlilik denilen defteri de bir daha açmamak üzere kapatacaktım!

 

Babamın ruhsatlı silahını yanıma aldım. Dediğim gibi profesyonel bir dedektif hassasiyetiyle kılı kırk yararak peşine düştüm.

 

Patlamaya hazır volkan gibiydim. Önce kül püskürtüp sonra şiddetli zelzele ve lavlarla önüme ne çıkarsa yakacaktım! Ceddimden getirdiğim genlerim harekete geçmişti. Beni masum namusumu temizlemeye ve hesaplaşmaya götürüyordu göz göre göre. Moderndik, yaşama sevincimiz zirvedeydi lakin benim de bir haysiyetim, şerefim, ailem vardı. Dinî, ananevi ölçüleri bir kenara hepten bırakmış olsam da bu kadarı da fazlaydı!

 

İş yerinden çıkıp aynı yolları takip ederek aynı gecekonduya gitti. Hayalimdeki sahneler neredeyse beni çıldırma noktasına getirmişti! Sessiz, masum pozlarında içeri girer girmez kapıyı kapattı, Ben de o hızla kapıya dayandım. Bir şalın altına saklayarak elime aldığım dolu tabancanın emniyetini bile açmış, sadece tetiğe dokunmam kalmıştı.

 

Kırılırcasına çalınan kapıyı açmak mecburiyetinde kalan Tanju, karşısında beni görünce, gözleri büyüdü, önce ne diyeceğini şaşırdı, “Sen ha! Sen Jale!” deyip kekeledi, durdu. Suçüstü yakalandığını düşünüp fena afalladı sanıyordum hâlâ. Ben ise avını köşeye sıkıştırmış kızgın bir kaplan gibiydim. Burnumdan soluyordum. Önümden çekilmesi için bütün kuvvetimle ittirdim. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.