AK Parti Kongresini yaptı. Türkiye artık orta çaplı bir şilep değil fırtınalara tahammüllü devasa bir okyanus gemisi olma yolundadır. Bu misyonu O'na sahip olduğu her türlü değer yüklemekte. Ama elbette meydan da boş değil. Sayın Erdoğan, bir TV programında açık açık söyledi. "Fransa ve Almanya, örgüte maddi destek olmaktalar." Biz, yıllardır, o kavramı hafızalara yeniden kazandırmak için boşa "düveli muazzama" demiyorduk. Savaşın bitmesini istemeyen bu iki devlet, düveli muazzamanın iki unsurudur. Geçenlerde TRT'deki bir canlı yayında şu tesbiti yaptık: -Bedelini ödediğimiz için NATO'ya alındık. O bedel, Pusan'da yatan 1200 şehidimizdir. AB'ninse bedelini ödemedik. Bizi AB'ye almamaları bundandır. O gün AB'nin beklediği bedel veya diyetin ne olduğunu söylememiştik. Şimdi vaktidir. Türkiye, güney doğuyu terk ettiğinin senesinde AB'ye alınır... Güneydoğu, batı için elde edilmesi gereken enerji ve petrol yatağıdır. O mübarek topraklar, vatanımız kaldığı sürece sömürgeci emellerini hayata geçiremezler. Ama şu veya bu şekilde Anadolu'dan koparıldığında düveli muazzamaya kolay lokmadır. Bu itibarla kongreye Mesut Barzani'nin gelmesi iyi olmuştur. Muhammed Mursi'nin gelmesi de isabetlidir. Dolaylı olarak 'Türkiye'nin Kürt siyaseti de Suriye siyaseti de yerindedir' mesajını vermişlerdir. Kıbrıs Rum tarafının başkanıyla Ermenistan devlet başkanı da gelmiş olsalardı fevkalade olurdu. Türklerin tarihte Ermeniler ve Rumlarla kavgaları yoktu. Onları kışkırtan, kanlı çatışmalar çıkartan düveli muazzama oldu. Şimdi de Kürtlere bunu yaptırmak istiyorlar. ASALA ile netice alamayanlar PKK'yı kurdurdular. "Su uyur, düşman uyumaz!" sözü boşuna söylenmemiş. Kongre, bir Osmanlı Milletler Topluluğu kongresine dönüşür, Sudan devlet başkan muavini Ali Osman Taha "Türkiye İslam dünyasının lideridir" derken bundan elbette yüze gülen, el sıkan, bazı başkentler rahatsız olacaklardır. Şuur altlarında "Hilafet mi geliyor?" korkusu yatıyor. Batı, iktisadi buhran içindeyken Türkiye, kalkınmaya devam ediyor. Hem de basbayağı bir savaş halindeyken. Demek o pis savaş olmasa neler yapacağız. Düveli muazzama bunu bildiği için örgüte destek olmakta, tali sömürgeciler yataklık yapmaktalar. Hayaller tekrar tutuştu, bundan böyle yeni "Kızılelma", büyük hedef bellidir. Önce 2023 Büyük Türkiyesi, sonra da 2071 Cihan Devleti Türkiye. Karşımızda olanlar açık veya gizli, mertçe veya namertçe bu hedefi engellemek için var güçleriyle çalışacaklar. İlk büyük fırsatları 2015'tir. Bu tarih, sözde Ermeni soykırım iddialarının 100. yılı. Bu itibarla TRT gecikmeden Ermenice yayına başlamalı. Sadece o da değil. Çince, Rusça, Farsça, Rumca, Boşnakça, Arnavutça, Bulgarca Almanca ve Fransızca TV kanallarımız da olmalı. Dünyadan üstümüze bir şer selinin gelmesine hazırlıklı olalım. 24 Nisan 2015'e kaç ay var?