5 yıl iktidar olmak

A -
A +

Zaman, ne de yaman akıp gidiyor? "Günler, geçip gidiyorlar/ Kuşlar gibi uçuyorlar" diyen Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri ne doğru demiş. 3 Kasım seçimleri daha dün yapılmıştı, insana öyle geliyor. Halbuki değil. Bir koca 4 yıl arkada kalmak üzere. TBMM, 1 Ekim 2006'da 5. yasama dönemine giriyor. Böylece 22. dönem milletvekilleri, şayet her hangi bir erken seçim kararı alınmazsa 5 yılı tamamlayan ilk parlamenter grup olacak. Bilindiği gibi 1982 Anayasası milletvekilliği süresini 4 yıldan 5 yıla çıkartmıştı. Fakat hiçbir grup ipi göğüsleyemedi. Sadece 19. dönem meclisi 5. seneye girdi ama iki ay sonra erken seçim kararı almak zorunda kaldı. Şimdi tartışılan mevzulardan biri bu mesele. Bazıları, iktidarın asla 5 yılı tamamlamamasını ileri sürmekteler. Onlara göre 5 sene uzun ve tehlikelidir. Bunlar nerede ise iktidarın 4 yıldan sonraki zamanını gayrı meşru ilân edecekler. 4. Yıla girerken de benzer fikirler dile getirilmişti. Bir kısım ehli kalem ve erbabı siyaset erken seçim kararı alınması aklını verip durdular. Ak Parti genel başkanı ve başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu sözlere kulak asmadı. İşte 5. yıla giriliyor. Öyle görülüyor ki müddet dolacak ve seçimler erken değil vaktinde yapılacaktır. Nedense iktidarın geçen zaman zarfında neler yapıp yapamadığı üzerinde durulmayıp süreye dair konuşulmakta. Halbuki 5 yıl dolduğunda iktidarın hiçbir mazereti kalmayacak "vaktim olsaydı şunu da yapardım" deme hakkı bulunmayacaktır. 5 Yıl sonra "ne dediler, ne yaptılar?" bilançosu çıkartılacaktır. Şu âna kadar genel hatlarıyla başarılı olunmuştur. Enflasyon ilk defa tek haneye düştü. TL para olduğuna inandı. Ekonomiye ve sosyal hayata istikrar geldi. Vatandaş kendi parasıyla ödünç alıp verir oldu. Siyasette çalkantılar yaşanmadı. Bugün dahi seçim olsa kazanacak iktidar partisidir. Asıl başarı bunu 5 yıl sürdürebilmektir. Bir ilke imza atarak 5 yılı ikmal ettikten sonra seçimlerden tekrar 1. olarak çıkarsa o seçim unutulmaz olur.. Şu gün için görünen kuvvetli ihtimal budur. Bu iktidar, komşularımızda sıcak, içeride de zaman zaman düşük yoğunluklu bir savaş cereyan ettiği halde dış politikada itibarlı Türkiye grafiği çizmiştir. Yunanistan'la dostluk münasebetleri daha sağlamlaştırıldı. Suriye ile husumet duvarları yıkıldı. İran, ABD ile hiç iyi olmadığı halde ilişkilerimiz daha verimli noktalara getirildi.. Rusya ile çok samimi yakınlıklar gerçekleştirildi, Bulgaristan'la dostluk pekiştirildi. Irak'la mevcut konumuna rağmen işler dikkatle yürütüldü ticarete devam edildi. İslam ve Arap dünyasıyla yakınlaşma hiç olmadığı kadar sağlam zeminlere oturtuldu. İKT genel sekreterliğini kazanmamız gibi bir mühim muvaffakiyet elde edildi. AB uyum yasaları konusunda hem AK Parti muhaliflerine ve hem de AB üyelerine şaşkınlıklar yaşatıldı. Müzakere tarihi alındı. Kosova, Bosna-Hersek'e destekler sürdürüldü, Balkanlarla yakından ilgilenmeye devam edildi. Kuzey Irak'la köprüler büsbütün atılmadı. Güdülen soğukkanlı devlet siyasetiyle PKK buralarda yasaklanma durumuna getirildi. En büyük sıkıntı ABD ile tezkere meselesinde yaşandı. Fakat redde hükümet değil meclis karar verdi. Kıbrıs şartlar elverdiğince dünya ligine çekildi. Kriz siyaseti yerine reel politik üslup benimsendi. Azerbaycan'la çok güzel yerlere gelindi. Karabağ problemi aynı zamanda Türkiye'nin dâvâsı oldu. Lübnan krizine seyirci kalmayarak faal rol oynandı. Pakistan ve Endonezya'nın acı günlerinde ilk yanlarına koşan kardeşleri biz olduk. En nihayet başbakandan Türk Cumhuriyetleriyle "Türk Devletleri Topluluğu" kurulması teklifi geldi vs. vs vs. Hiç mi hata ve yanlışlar olmadı? İktidar olup da hata yapmamak mümkün mü? Nasıl görülmez? Medeni ülkeler gibi artık bizim de şehirlerimizde sular akıyor, elektrikler kesilmiyor. Çevremiz yeşil. Okul mevsimlerinde kitapçı önlerindeki utandırıcı kuyruklar bitti. Bütçe, çeyrek asır sonra ilk defa fazlalık verdi. Kalkınma hızı uzun senelerden beri yine ilk defa 8.5'i buldu. Fakat ne yazık ki işsizliğin beli kırılamadı. Ailede, gençlikte, ahlaktaki bozulmanın önüne geçilemedi. 5 Yıla muhalefet Tayyip Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkma ihtimali dolayısıyladır. Bu meclis yeni cumhurbaşkanını seçecek. Arkada 4 yılı bırakmış olmasına rağmen AK Parti iktidarı yok denecek kadar az fire vermiştir. Lübnan'a asker sevki oylamasıyla birliğini en net şekilde gösterdi. Dolayısıyla kimin cumhurbaşkanı olacağını AK Parti grubu tayin edecektir. Recep Tayyip Erdoğan kimi isterse o cumhurbaşkanı olacaktır 5 Yıllık yasama yılının tehlikeli olduğunu ileri süren zevatın bir kısmı samimidir. Kanaatleri öyle. Diğer kısmı ise Tayyip Beyin Çankaya'yı garanti etmesinden huylanmaktalar..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.