Amerika Birleşik Devletlerinin 230'uncu kuruluş yıldönümü münasebetiyle bu devletin Ankara büyükelçisi İzmir'de ilgi çekici bir açıklama yaptı. Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi kurumu Anadolu Ajansı muhabirinin TSK'nın PKK ile mücadelesine dair ülkesinin tavrı üzerine sorduğu soruya büyükelçi Ross Wilson, ABD'nin yapabileceği her şeyi yaptığı hususunda tatminkâr olmadığını söyledi. Ne dersiniz? İlginç değil mi? Hem de çok ilginç. Bir Amerikan sefiri kebiri, PKK ile mücadelemizin mevzu edildiği bir sohbette kendi hükümetinin duruşunun memnuniyet verici olmadığını dile getiriyor. Bu açıklama tabiî ki Türk milletine bir gönül alma mesajıdır. Zira halk bu konuda Amerika'ya kırgın ve kızgın. Irak'ta on binlerce sivil öldürülürken bizim teröristimizin tecziyesi hep savsaklanmakta. Şimdi kış yaz gelsin, yaz olmadı güz olsun, o olmadı seneye... Ondan sonra da neden Türkiye'deki Amerikan aleyhtarlığı bu denli yüksek? Halk şaşmaz sağduyusu ile saklanan bütün hakikatlerin künhüne vâkıf.. Sinemasına gidememiştik, KURTLAR VADİSİ IRAK filmini DVD'den henüz seyredebildik. Bu film, malum, hayli konuşulmuştu. Bir kere peşinen şunu söyleyelim, filmin öyle kabaca Amerikan düşmanlığı vs yaptığı yok. Sinema sanatıyla bir hikâyeyi anlatıyor. Tek fark şuradaki o hikâye, bugün hayatta, yaşamaya devam ediyor. Adı geçen film, layıkıyla yüz akı bir eser olmuş, emeği geçen herkesi kutluyoruz. Belki şu sorulabilir... Irak'taki zulüm olmasa böyle bir film çekilir miydi?. Anlaşılan Wilson, işin şuurunda... Bill Clinton zamanında iki devlet vatandaşları arasındaki muhabbet tavan yapmışken G.W. Bush iktidarında tabana vurdu. Bir türlü de düzelmiyor. PKK, Kandil Dağında kalabildikçe, işgal kuvvetleri Irak'ta yakıp yıktıkça arzu edilen dostluk hayli uzak. Onun için büyükelçinin dolaylı da olsa memleketini nefs muhasebesine tabi tutması ümit verici olmuştur. Amerika'nın düşünmesi lazım. Orta Doğu'da , Orta Asya'da hatta Avrupa'da Türkiyesiz ne yapabilir? Öyle prefabrik devletçiklerle Türkiye'nin boşluğunu dolduramaz. Bu sebeple Ross Wilson'un Türk milletinin hissiyatını, hassasiyetlerini Washington'a taşıması lazım. Şayet dediklerinde samimi ise bizatihi kendi ruh halini devletine ulaştırmalıdır. Bir sefirin düşünmeden, aklına geldiği gibi konuşacağına ihtimal vermiyoruz. Bu değerlendirme bir pişmanlığın dışa sızması olarak görülebilir. Aslında ABD açısından yapılacak olan basit. Irak'ı Türkiye'ye ihale etmek. O zaman kimse kendisine Kandil Dağı'nı sormaz. Bu kanlar da akmaz. Kürtler mi? Onlar da Araplar gibi kardeşimiz. Bay Wilson'dan attığı adımın devamını bekliyoruz. Anketler Beyaz Sarayı korkutuyor ama bir Türk Atasözü de şöyle diyor "eski dost düşman olmaz". Türkiye'nin dostluğunu kazanın. Bu dostluktan ne zaman ziyan gördünüz? Ama "sizi komünist işgalden biz kurtardık" derseniz bilin ki bu milleti can evinden vurup kırıyorsunuz Tıpkı İmamı Âzam'ın kabrini vurduğunuz gibi.